osmanlı Teması
RSS
Siteye Giriş Favoriler
  • Büyük Tutkular Yeteneğinide Kendisi Yaratır.(Fatih Sultan Mehmed Han)
  • Davamız Kuru Bir Cihangirlik Davası Değildir Davamız Bilakis İslam Davasıdır(Ertuğrul Gazi)
  • Osmanlılar Kainat Tarihinin Gördüğü En Büyük İmparatorluklardan Birini Kurdular.
  • Osmanlı Başarısının İki Sebebi: Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve Askeri Teknikteki Üstünlük İdi.
  • Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi: Adalet Düzenindeki Üstünlük Ve İnsaniliktir.
  • Osmanlı Bu Gün: Dünyanın Geri Kalan Devletleri Toplam Gücü Üzerinde Bir Kudrete Sahiptir.

Adile Sultan Sarayı

Adile Sultan Sarayı
Adile Sultan Sarayı
Sultan Abdülmecid, 1856 yılında satın aldıgı konagı, çok sevdigi kız kardesi Adile Sultan’a
yazlık ikametgah olarak vermek istemistir. Ancak bu istegini, Sultan Abdülmecid’ten sonra tahta çıkan
kardesi Sultan Abdülaziz yerine getirmistir.

1861’de Sultan Abdülaziz , essiz manzarasına karsılık,
harap durumda bulunan konagı yıktırarak, yerine simdiki sarayı yaptırmıstır. Sarayın mimarının, kesin
olmamakla birlikte, tarihsel arastırmalarda "Hassa mimarı Sarkis Balyan ya da aynı aileden Kirkor
Balyan" oldugu belirtilmektedir.

Osmanlı Hanedanı içinde divan
sahibi tek kadın sair olarak tanınan Adile
Sultan’ın, Kandilli’nin imarına katkıda
bulundugu, yoksullara yardım ettigi, egitim
konularına ilgi duydugu bilinmektedir.

Çok sevdigi esini ve dört kızını genç yaslarda
kaybettikten sonra, bu güzel sarayda
oturmak istememis ve 1868 yılında sarayı
terketmistir.



Adile Sultan 1901 yılında da sarayı Milli egitime bagıslayarak vefat etmistir.

ikinci Mesrutiyet’in kisi özgürlügü ve kadın haklarını da kapsayan reformist hareketleri
arasında, ilk Meclis-i Mebusan Baskanı Ahmed Rıza Bey ile ilk kadın gazetecimiz olan kız
kardesi Selma Rıza Hanım’ın çabalarıyla Adile Sultan Sarayı bir egitim yuvasına dönüstürülmüstür.
Ali rıza Bey ve Selma Rıza Hanım kadınların iyi egitilmesiyle ilgili konularda gönüllü, atesli, kararlı ve
güçlü bir savas vermislerdir. Ahmed Rıza Bey, yüksek ögrenimi için gittigi Fransa’da siyasal ve
kültürel hareketleri izlemis, Jön Türklerin etkinliklerinde yer almıs; yurda döndükten sonra da II.
Abdülhamit’e mektuplar yazarak; Dogu kültürünün Batı kültürüyle yogrulmasını, egitim sisteminde
köklü degisimler yapılmasını öneren, çetin kisiligiyle tanınmıs bir aydındır. Selma Rıza Hanım ise
Sorbonne Üniversitesi’nde yetismis, özellikle kız ögrencilerin çok iyi kosullarda okutulmasını amaç
edinerek bu konuda sürekli makaleler yazan bir Türk kadınıydı. iki kardes, Galatasaray Lisesi gibi
yabancı dille ögretim yapan yatılı bir kız lisesi açılması için uygun bir bina bulmak istemislerdi.




Ahmed
Rıza Bey, Bogaziçi’nin en güzel tepesinde 40 yıldır harap duran Adile Sultan Sarayı’nı
düsünmekteydi. O dönem padisahı II. Abdülhamit Han egitim alanında kullanılması kosuluyla
sarayın bagısına izin vermistir.


Ali Rıza Bey, sarayın onarımı ve yatılı okula dönüstürülmesi için dar bütçeli Maarif Nezareti’ne
yük olmaktan kaçınmak üzere bir komisyon kurulmasını saglamıstır. Yine saray restorasyonu için
yardım derneklerinden ve varlıklı kisilerden toplanan bagıslar toplanmıs, piyangolar düzenlenmistir.
Ancak Balkan Savası, Birinci Dünya Harbi, stanbul’da art arda çıkan büyük yangınlar gibi, her atılıma
sekte vuran, aman vermez engellerle karsılasmıslardır. Nihayet rüya, 1916 yılında gerçeklesmis ve
Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesi "Adile Sultan nas Mekteb-i Sultanisi" adıyla, yuva-ilk-orta-lise
bölümleriyle bir Alman müdürün yönetiminde egitime açılmıstır.

Zamanla okulun ögrenci sayısı artıp saray binası ihtiyaca cevap veremediginden, 1968 yılında
lisenin korusu içinde yeni bir bina yapılarak ögretim birimleri buraya tasınmıstır. Sarayda ise
yemekhane, yatakhane, çamasırhane, etüd odaları vb. kalmıstır.
1986 yılında, Saray bir elektrik
kontagının neden oldugu yangın sonucu
bir gecede harabeye dönüsmüstür.
1986 yılındaki yangın sonunda dört
duvar halinde kalan tarihi yapı, KANKEV’in
uzun ve zorlu çabalarıyla yeniden hayata
geçirilmistir. Sakıp Sabancı’nın deyisiyle
"örnek bir kültür ve sanat merkezi"
olarak yeniden toplumun hizmetine
girmistir.

5625 metrekare kullanım alanı olan ve aslına uygun biçimde restore edilen merkezde, 500
kisilik toplantı/ziyafet salonu, 200 kisilik toplantı salonu, kokteyl ve sergiler için 1300 metrekarelik
salon, 20 adet seminer odası, müze, 150 kisilik restoran, 60 kisilik kafeterya bulunmaktadır

Geri
Henüz yorum yapılmamıştır.

Oylar:
Average members rating (out of 10) : Henüz Oylanmamış   
Votes: 0