2012-12-20 20:56
Denizcilik Tarihimiz Genel Bilgi / Osmanlı Denizcilik Tarihi / Gerileme ve dağılma dönemi Donanma
Gerileme ve dağılma dönemi Donanma
Kaptan-ı Derya Mezomorto Hüseyin Paşa'nın ölümünden sonra Çorlulu Ali Paşa'nın sadrazamlığında donanmada iyileştirmeler yapıldı, yeni gemiler donanmaya katıldı. 1711 yılında Rusya ile Prut Muharebesi yapıldı ve Azak Kalesi geri alındı, Azak Denizi yeniden Osmanlı kontrolüne geçti. Ancak bu savaş esnasında Osmanlı donanmasının faaliyette bulunup bulunmadığı bilinmiyor. 1715 yılında Avusturya-Venedik ikilisi ile Osmanlı arasında savaş başladı, Silahdar Damat Ali Paşa karadan taarruza geçerken, Canım Hoca Mehmet Paşa donanması ile denize açıldı.Mehmet Paşa, Mora'nın çevresindeki adaları ele geçirdi, karadan ilerleyen ordunun da taarruzu ile Mora tamamen kontrol altına alındı. 1717 yılında Kaptan-ı Derya Kel Hoca İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı donanması; Portekiz, Malta, Papalık ve Venedik dörtlüsünün donanmasını ağır kayıplar neticesinde mağlup etti. 1718 yılında barış yapıldı, Mora'daki Osmanlı hakimiyeti tanındı.1730 yılında çıkan Patrona Halil İsyanı sonucunda Kaptan-ı Derya Kaymak Mustafa Paşa öldürüldü.1735 yılında Rusya-Avusturya ikilisi ile Osmanlı arasında savaş başladı, bu savaşta Ruslar Azak Kalesini ele geçirdi ve Azak Denizine indi. Savaşın ardından 1739'da imzalanan Belgrad Antlaşması ile Azak Kalesi yıkıldı,Rusların Karadeniz'deki ticaret haklarına kurallar getirildi ve Karadeniz'de küçük bir Osmanlı donanması kuruldu.
1768 yılında başlayan Rus-Osmanlı Savaşı'nda Osmanlı Donanması yakıldı, baskına uğrayan Osmanlı Donanmasının çok sayıda savaş gemisi battı. 1774 yılında yaklaşık 30 savaş gemisinden oluşan bir filo, Kerç Boğazı'nda Rus Donanmasına baskın yaptı, bu muharebenin kesin sonucu bilinmemektedir. Rus Çarlığı ile olan savaş bitince, Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa donanmanın yetersizliğini fark etti ve III. Mustafa'nın da iznini alarak yabancı ülkelerden askeri uzmanlar getirdi, donanmanın modernleşmesi için çalışmalar başlattı.1773'te, Fransız subay Baron de Tott'un da girişimleri ile Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn kuruldu. Bu okul modern donanma eğitiminin verildiği bir kuruluş özelliğine sahipti. Fransa'dan gelen ve 1770-1784 yılları arasında inceleme yapan Bonneval, donanmanın modernleşmesi üzerine bilgiler verdi. 1784'te Fransa ile teknoloji alışverişi için çalışmalar yapıldı ve aynı yıl, Fransa'dan gelen bir mimar ekibi modern kalyonların inşasına başladı. Bu ekibin mevcudu zamanla 23'e kadar ulaştı Fransız uzman Le Bruns'un çalışmaları ve 12 kişilik İsveçli bir ekibin de desteği ile Osmanlı Devleti'ndeki bilinen ilk kuru havuz kuruldu. 1798 yılında Napolyon ile başlayan savaş üzerine bu uzmanların çoğu İstanbul'dan ayrılmak zorunda kaldı.Ahmed Hoca, Molla Mustafa, Dimitri Kalfa, Nikola Kalfa, Nevsim Kalfa ve İsmail Kalfa isimli mimarlar, bu yabancı heyetlerden öğrendikleri ile gemi yapımlarında çalıştı.
Mahmudiye kalyonu.
III. Selim döneminde donanma için Tıphane ve Cerrahhane de açıldı. 1804 yılında Umûr-ı Bahriye Nezareti (Denizcilik Bakanlığı) kuruldu. II. Mahmut döneminde yenileşme hareketleri hız kazandı. Bu arada 1807 yılında Britanya İmparatorluğu ile bir savaş çıktı ve 1809'da sona erdi. Kale-i Sultaniye Antlaşması ile Britanya'nın kapitülasyon hakları devam etti ve boğazlardan başka devletlerin askeri gemilerinin geçişine dair yasak devam etti. Yunan isyanı'nda Kavalalı Mehmet Ali Paşa, donanması ve kara ordusu ile Osmanlı Devleti'ni destekledi. 1827 yılında Mısır ve Osmanlı donanmaları, İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları tarafından savaş ilanı olmaksızın Navarin'de yakıldı. Navarin'de 58 savaş gemisi battı, çok sayıda tecrübeli Osmanlı denizcisi öldü. Navarin'deki saldırının ardından II. Mahmut, modernleşme çalışmalarında Avrupalılardan uzaklaştı ve ABD'ye yanaştı. 1830'da ABD ile ticaret antlaşması imzalandı. Bu arada, 31 Aralık 1828'de Mehmet Efendi ve Mehmet Kalfa isimli mimarların inşa ettiği Mahmudiye denize indirildi.İstanbul'a gelen Sir Adolphus Slade tarafından da en büyük kalyon olarak nitelendirilen Mahmudiye, 1874 yılında memur maaşlarının ödenmesi için söküldü ve parçaları satıldı.1831 yılında Henry Eckford, bir Amerikan muhribi ile İstanbul'a geldi ve Osmanlı donanmasına dair rapor sundu. Amerikan savaş gemileri tarzında gemi yapımına başlandı ancak Eckford uyum sağlayamayarak İstanbul'dan ayrıldı.[11] Eckford'un ardından gelen Forster Rhodes, gemi yapım çalışmalarını sürdürdü ve 1835 yılında Nusretiye kalyonu denize indirildi. İstanbul'da ilk buharlı gemiler de Rhodes'in girişimleri ile denize indirildi. 1839 yılında II. Mahmut öldü. Bunun üzerine ABD'li uzmanlar istifaya zorlandı; yeniden Avrupa ile ortak çalışmalar başladı. Ancak ABD'li uzmanlar sayesinde Osmanlı tersanelerine modern denizcilik sanayisine girdi.Abdülmecit döneminde, 1840 yılında Bahriye Meclisi kuruldu. Bu meclis, Tersane-i Amire'nin her türlü işleriyle ilgileniyordu. Abdülmecid döneminde yelkenli gemilerin yerini buharlı gemiler almaya başladı. 1848 yılında Osmanlı Donanması 74 gemiden oluşuyordu.
Kırım Savaşı başlayınca, Balkanlar'da ilerleyen Osmanlı kuvvetleri deniz yoluyla desteklendi.Karadeniz filosu ikiye ayrıldı. İkinci filo Patrona Osman Paşa komutasında idi ve personeli tecrübesizdi. Bu filo Sinop'ta demirledi.30 Kasım 1853 tarihinde, donanma personeli Cuma namazı için izinli iken Rus donanması baskın yaptı. Donanma ve şehir ateşe verildi, kıyıdan açılan Osmanlı topçu ateşi etki edemedi; Osmanlı donanmasının 11 adet gemisi battı ve 2700 asker kaybedildi. Kırım Savaşı'nda İngiliz, Fransız ve Osmanlı birleşik donanması kuruldu. Yeni kurulan donanma, 9'u Osmanlı olmak üzere 34 savaş gemisinden oluşuyordu. Bu yeni donanma Sivastopol Muharebesine denizden destek verdi ve karaya çıkarma yapıldı.Bu savaş ile donanma, askeri ve teknik konularda tecrübe kazandı. İngiliz ve Fransız savaş gemileri, onarım için İstanbul tersanelerine geldi ve buradaki tersanelerde onların girişimleri ile yenilikler yapıldı.1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile savaş sona erdi ve Karadeniz'de Rus ve Osmanlı savaş gemilerinin bulunması yasaklandı. Abdülaziz döneminde mali sıkıntılara rağmen modernleşme çalışmaları hız kazandı. Tersane-i Amire'de, İzmit ve Gölcük tersanelerinde yenilikler yapıldı.Abdülaziz döneminde tersanelerin iyileştirilmesine rağmen yerli üretim tercih edilmedi, İngiltere'den ve Fransa'dan savaş gemileri satın alındı. Bu satın alınma işlemleri dış borçlarla karşılanıyordu ve Osmanlı maliyesi zor duruma giriyordu.Abdülaziz tahttan indirildiğinde, Osmanlı donanması en güçlü donanmalar arasında görülmekte idi. Fakat, Osmanlı donanması sayıca güçlü olsa da nitelik bakımından zayıftı.
II. Abdülhamit döneminin ilk yılında Rusya ile savaş başladı. Bu savaşta Osmanlı donanmasının faaliyetleri hakkında bulunabilen tek bilgi, Mirliva Hasan Paşa'nın Kafkasya kıyılarını ablukaya almakla görevlendirildiğidir. Savaşın ardından, Kafkasya'dan göç edenlerin bir kısmı deniz yoluyla taşındı. II. Abdülhamit, savaşın ardından donanmayı Haliç'e hapsetti.1882'de Mısır'ın İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine iki adet torpidobot ve buharlı deniz taşıtı (İstimbot) satın alındı. II. Mahmut döneminde olduğu gibi, bu dönemde de ABD'li uzmanlar getirildi ve yenileme çalışmaları devam etti. Bu dönemde ABD'nin denizcilik teknolojisi takip edildi.3 Nisan 1890'da Deniz Astsubayı Sınıfı kuruldu. 1892 yılında Abdül Kadir zırhlısı kızağa kondu; fakat teknik yetersizlikler ve mali sıkıntılar ile bu proje yıllarca sürdü ve 1914 yılında da iptal edildi. Bu arada, 1897 yılında başlayan savaş üzerine Osmanlı donanması, gövde gösterisi amacıyla denize açıldı; savaşın ardından donanma tekrar atıl kaldı. ABD'den gemi satın alınması ve gemilerin onarılması konusunda da çalışmalar yapıldı. 1899 yılında ABD'nin William Cramp Gemi Yapımı Şirketi'nden bir adet kruvazör sipariş edildi, Eylül 1901'de anlaşma imzalandı. Üç taksit halinde ödeme yapıldı, padişaha düzenli olarak gemi hakkında raporlar verildi ve Mecidiye kruvazörü, Nisan 1904'te fiilen donanmaya katıldı. 1901 yılında, İngiltere'nin Armstrong Şirketi'ne bir adet kruvazör sipariş edildi ve Kasım 1902'de kruvazörün inşasına başlandı, bazı Türk subayları İngiltere'ye gönderildi ve çalışmalar takip edildi. Taksitler ödendi, Nisan 1904'te Hamidiye kruvazörü, donanmaya katıldı.Aynı zamanda, İngiltere'den iki adet vapur satın alındı. II. Abdülhamit için bir yat ve istimbot, Hamidiye ile beraber inşa edilip donanmaya katılmıştı.Kasım 1904'te Hamidiye, Mesudiye ve Mecidiye kruvazörleri incelendi, deneme atışları yapıldı. 1900 yılında Almanya'dan iki adet torpidobot sipariş edildi, donanmadaki bazı gemiler için araç gereç ve torpido satın alındı Asar-ı Tevfik fırkateyni Almanya'da modernize edildi ve Eylül 1905'te çalışmalar bitti. Berk-i Satvet ve Peyk-i Şevket gemileri de dönemin son model Alman kazanları ile donatıldı.
Bununla beraber bazı Osmanlı savaş gemileri İtalya'da modernize edildi. 1904'te bir İtalyan firması olan Ansaldo-Armstrong ile Osmanlı hükûmeti, Tersane-i Amire'de kruvazör inşası için anlaştıTersane-i Amire'de üç adet korvetin tamir çalışmaları başladı. Eylül 1907'de Hamidiye'nin benzerinin inşa edilmesi için İtalyan şirketi ile anlaşma imzalandı, sipariş edilen savaş gemilerinin çalışmaları takip edildi ve bazen kontroller yapıldı.Geçmişte İngiliz donanmasında hizmet etmiş Hasan Rami Paşa 1907 yılında donanmanın başına getirildi ve bu dönemde Amerikan ve İngiliz uzmanların modernleşme çalışmalarındaki faaliyetleri arttı. 1907 yılında Osmanlı donanmasının savaş gemileri şöyleydi:
Zırhlı fırkateyn Küçük zıhlı kruvazör İkinci sınıf toplu kruvazör Torpidobot Destroyer Birinci sınıf torpidobotlar
Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adları
Mesudiye 8972 ton Feth-i Bülend 2761 ton Abdülhamid 3830 ton Peyk-i Şevket 775 ton Tayyar 270 ton Ankara, Urfa, Antalya, Kütahya, Sivas, Tokat, Musrur, Akhisar, Alpagot, Hamidiye, Yunus, Hamidabad, Sultan Hisar, Demir Hisar, Sivri Hisar
Avnillâh 2362 ton Abdülmecid 3250 ton Berk-i Satvet 775 ton Bursa 290 ton
Muin-i Zafer 2362 ton Pelenk-i Derya 850 ton Samsun[Not 5] 290 ton
Asâr-ı Tevfik 4613 ton
Bu arada yaklaşık 800 tonluk Drama isimli savaş gemisi, İtalya'dan sipariş edilmişti. 1904-1907 arasında Mesudiye, Asâr-ı Tevfik, Muin-i Zafer, Avnillah ve Feth-i Bülend isimli zırhlı savaş gemilerinde bakım çalışmaları yapıldı. Bu dönemde bazı torpido botlar ve gambotlar Tersane-i Amire'de inşa edildi. Torpido botların ve muhriplerin büyük kısmı yabancı ülkelerden sipariş edilmişti. 1910 yılına kadar sipariş edilen gemilerin tamamına yakını donanmaya katıldı.1909'da, uzun süredir Haliç'te atıl durumda bekleyen Osmanlı donanması denize açıldı. Aynı yıl, 31 Mart Olayı ile II. Abdülhamid tahttan indirildi ve yerine V. Mehmet Reşad geldi. Donanma Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet, halkın bağışları ile donanmaya destek veriyordu. Yunan donanması ise torpido ve kruvazör yönünden güçlenmekte idi, bu donanma ile rekabet halinde olan Osmanlı donanmasının güçlendirilme çalışmaları devam etti. Osmanlı denizci subayları, donanmanın gelişmesi için iki aylık maaşlarından vazgeçti.Bir İngiliz subayı olan Amiral Sir Douglas Gamble, Osmanlı donanmasının modernleşmesi için faaliyetlere başladı. Gamble, donanmadan yaşlı subayların çıkartılıp yerlerine eğitimli İngiliz subaylarının getirilmesini gerekli gördü. Gamble, donanmanın ancak talim yapabilecek düzeyde olduğunu padişaha bildirdi. 1910 yılında Gamble'nin karşı çıkmasına rağmen Halil İbrahim Paşa, Bahriye Nazırı oldu ve donanmada Almanların etkisi artmaya başladı. Bunun üzerine Gamble istifa etti. Gamble'nin ardından İngiliz subayı Sir H. P. Williams geldi. Osmanlı yönetimi, Almanlardan eski bir destroyer almaya karar verdi ve bu da tepki aldı; yine de Alman askeri ataşesi von Strempel, Osmanlı donanmasında İngiliz nüfuzunun tekrar artmasından endişeleniyordu. Harbiye nazırı Mahmud Şevket Paşa, Almanya'dan gemi alımını desteklemekte idi ancak İngilizlerle siyasi ilişkilerin olumsuz etkilenmesinden kaygılanıyordu. İngiliz ve Alman firmaları arasında rekabet başladı. Bu arada Yunan donanmasına Averof kruvazörü katıldı. Alman donanmasından iki adet eski savaş gemisi 1.250.000 mark karşılığında satın alındı. Von Strempel'e göre İngiltere ile olan nüfuz yarışını Almanlar kazanmıştı. Brandenburg sınıfı SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm ve SMS Weißenburg zırhlıları, isimleri Barbaros Hayreddin ve Turgut Reis yapılarak Osmanlı donanmasına katıldı.Bazı Fransız ve İngiliz gazeteleri, Osmanlı'nın kandırıldığını ve gemilerin çok eski olduğunu belirten haberler yazdı Bu gemilerin satın alınmasından sonra Gazi Mahmud Muhtar Paşa, Bahriye Nazırı oldu ve von Strempel ile yaptığı görüşmede Barbaros Hayreddin ile Turgut Reis zırhlılarının ücretsiz yenilenmesi gerektiğini söyledi. Ancak von Strempel gemilerin gayet iyi durumda olduğunu belirterek reddetti. Barbaros Hayreddin zırhlısının onarım çalışmaları başladı. von Strempel, Almanya'ya gönderdiği raporda Gazi Mahmud Paşa'ya söylediğinin aksine gemilerin eski olduğunu ve silah bakımından yetersiz olduğunu yazdı. Buna rağmen Gazi Mahmud Paşa, donanmadaki İngiliz nüfuzunun azaltılacağına dair von Strempel'e güvence verdi. Donanma Cemiyeti, Almanya'dan dört adet torpido bot satın aldı ve bu torpido botlar Gayret-i Vataniyye, Numune-i Hamiyyet, Yadigar-i Millet ve Muavenet-i Milliye isimleri ile Ağustos 1910'da Osmanlı donanmasına katıldı.Eylül 1911'de Barbaros Hayreddin ve Hamidiye savaş gemilerinin onarım çalışmaları sona erdi. Maliye Nazırının itirazlarına rağmen İngiltere'den iki adet dretnot sipariş edildi, tüm taksitleri ödendi. Ancak Ağustos 1914'te Sultan Osman ve Reşadiye isimli bu dretnotlar hazır durumda iken İngiliz Deniz Kuvvetleri Bakanı Winston Churchill'in emri ile gemilere el konulacaktı.
1768 yılında başlayan Rus-Osmanlı Savaşı'nda Osmanlı Donanması yakıldı, baskına uğrayan Osmanlı Donanmasının çok sayıda savaş gemisi battı. 1774 yılında yaklaşık 30 savaş gemisinden oluşan bir filo, Kerç Boğazı'nda Rus Donanmasına baskın yaptı, bu muharebenin kesin sonucu bilinmemektedir. Rus Çarlığı ile olan savaş bitince, Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa donanmanın yetersizliğini fark etti ve III. Mustafa'nın da iznini alarak yabancı ülkelerden askeri uzmanlar getirdi, donanmanın modernleşmesi için çalışmalar başlattı.1773'te, Fransız subay Baron de Tott'un da girişimleri ile Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn kuruldu. Bu okul modern donanma eğitiminin verildiği bir kuruluş özelliğine sahipti. Fransa'dan gelen ve 1770-1784 yılları arasında inceleme yapan Bonneval, donanmanın modernleşmesi üzerine bilgiler verdi. 1784'te Fransa ile teknoloji alışverişi için çalışmalar yapıldı ve aynı yıl, Fransa'dan gelen bir mimar ekibi modern kalyonların inşasına başladı. Bu ekibin mevcudu zamanla 23'e kadar ulaştı Fransız uzman Le Bruns'un çalışmaları ve 12 kişilik İsveçli bir ekibin de desteği ile Osmanlı Devleti'ndeki bilinen ilk kuru havuz kuruldu. 1798 yılında Napolyon ile başlayan savaş üzerine bu uzmanların çoğu İstanbul'dan ayrılmak zorunda kaldı.Ahmed Hoca, Molla Mustafa, Dimitri Kalfa, Nikola Kalfa, Nevsim Kalfa ve İsmail Kalfa isimli mimarlar, bu yabancı heyetlerden öğrendikleri ile gemi yapımlarında çalıştı.
Mahmudiye kalyonu.
III. Selim döneminde donanma için Tıphane ve Cerrahhane de açıldı. 1804 yılında Umûr-ı Bahriye Nezareti (Denizcilik Bakanlığı) kuruldu. II. Mahmut döneminde yenileşme hareketleri hız kazandı. Bu arada 1807 yılında Britanya İmparatorluğu ile bir savaş çıktı ve 1809'da sona erdi. Kale-i Sultaniye Antlaşması ile Britanya'nın kapitülasyon hakları devam etti ve boğazlardan başka devletlerin askeri gemilerinin geçişine dair yasak devam etti. Yunan isyanı'nda Kavalalı Mehmet Ali Paşa, donanması ve kara ordusu ile Osmanlı Devleti'ni destekledi. 1827 yılında Mısır ve Osmanlı donanmaları, İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları tarafından savaş ilanı olmaksızın Navarin'de yakıldı. Navarin'de 58 savaş gemisi battı, çok sayıda tecrübeli Osmanlı denizcisi öldü. Navarin'deki saldırının ardından II. Mahmut, modernleşme çalışmalarında Avrupalılardan uzaklaştı ve ABD'ye yanaştı. 1830'da ABD ile ticaret antlaşması imzalandı. Bu arada, 31 Aralık 1828'de Mehmet Efendi ve Mehmet Kalfa isimli mimarların inşa ettiği Mahmudiye denize indirildi.İstanbul'a gelen Sir Adolphus Slade tarafından da en büyük kalyon olarak nitelendirilen Mahmudiye, 1874 yılında memur maaşlarının ödenmesi için söküldü ve parçaları satıldı.1831 yılında Henry Eckford, bir Amerikan muhribi ile İstanbul'a geldi ve Osmanlı donanmasına dair rapor sundu. Amerikan savaş gemileri tarzında gemi yapımına başlandı ancak Eckford uyum sağlayamayarak İstanbul'dan ayrıldı.[11] Eckford'un ardından gelen Forster Rhodes, gemi yapım çalışmalarını sürdürdü ve 1835 yılında Nusretiye kalyonu denize indirildi. İstanbul'da ilk buharlı gemiler de Rhodes'in girişimleri ile denize indirildi. 1839 yılında II. Mahmut öldü. Bunun üzerine ABD'li uzmanlar istifaya zorlandı; yeniden Avrupa ile ortak çalışmalar başladı. Ancak ABD'li uzmanlar sayesinde Osmanlı tersanelerine modern denizcilik sanayisine girdi.Abdülmecit döneminde, 1840 yılında Bahriye Meclisi kuruldu. Bu meclis, Tersane-i Amire'nin her türlü işleriyle ilgileniyordu. Abdülmecid döneminde yelkenli gemilerin yerini buharlı gemiler almaya başladı. 1848 yılında Osmanlı Donanması 74 gemiden oluşuyordu.
Kırım Savaşı başlayınca, Balkanlar'da ilerleyen Osmanlı kuvvetleri deniz yoluyla desteklendi.Karadeniz filosu ikiye ayrıldı. İkinci filo Patrona Osman Paşa komutasında idi ve personeli tecrübesizdi. Bu filo Sinop'ta demirledi.30 Kasım 1853 tarihinde, donanma personeli Cuma namazı için izinli iken Rus donanması baskın yaptı. Donanma ve şehir ateşe verildi, kıyıdan açılan Osmanlı topçu ateşi etki edemedi; Osmanlı donanmasının 11 adet gemisi battı ve 2700 asker kaybedildi. Kırım Savaşı'nda İngiliz, Fransız ve Osmanlı birleşik donanması kuruldu. Yeni kurulan donanma, 9'u Osmanlı olmak üzere 34 savaş gemisinden oluşuyordu. Bu yeni donanma Sivastopol Muharebesine denizden destek verdi ve karaya çıkarma yapıldı.Bu savaş ile donanma, askeri ve teknik konularda tecrübe kazandı. İngiliz ve Fransız savaş gemileri, onarım için İstanbul tersanelerine geldi ve buradaki tersanelerde onların girişimleri ile yenilikler yapıldı.1856 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile savaş sona erdi ve Karadeniz'de Rus ve Osmanlı savaş gemilerinin bulunması yasaklandı. Abdülaziz döneminde mali sıkıntılara rağmen modernleşme çalışmaları hız kazandı. Tersane-i Amire'de, İzmit ve Gölcük tersanelerinde yenilikler yapıldı.Abdülaziz döneminde tersanelerin iyileştirilmesine rağmen yerli üretim tercih edilmedi, İngiltere'den ve Fransa'dan savaş gemileri satın alındı. Bu satın alınma işlemleri dış borçlarla karşılanıyordu ve Osmanlı maliyesi zor duruma giriyordu.Abdülaziz tahttan indirildiğinde, Osmanlı donanması en güçlü donanmalar arasında görülmekte idi. Fakat, Osmanlı donanması sayıca güçlü olsa da nitelik bakımından zayıftı.
II. Abdülhamit döneminin ilk yılında Rusya ile savaş başladı. Bu savaşta Osmanlı donanmasının faaliyetleri hakkında bulunabilen tek bilgi, Mirliva Hasan Paşa'nın Kafkasya kıyılarını ablukaya almakla görevlendirildiğidir. Savaşın ardından, Kafkasya'dan göç edenlerin bir kısmı deniz yoluyla taşındı. II. Abdülhamit, savaşın ardından donanmayı Haliç'e hapsetti.1882'de Mısır'ın İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine iki adet torpidobot ve buharlı deniz taşıtı (İstimbot) satın alındı. II. Mahmut döneminde olduğu gibi, bu dönemde de ABD'li uzmanlar getirildi ve yenileme çalışmaları devam etti. Bu dönemde ABD'nin denizcilik teknolojisi takip edildi.3 Nisan 1890'da Deniz Astsubayı Sınıfı kuruldu. 1892 yılında Abdül Kadir zırhlısı kızağa kondu; fakat teknik yetersizlikler ve mali sıkıntılar ile bu proje yıllarca sürdü ve 1914 yılında da iptal edildi. Bu arada, 1897 yılında başlayan savaş üzerine Osmanlı donanması, gövde gösterisi amacıyla denize açıldı; savaşın ardından donanma tekrar atıl kaldı. ABD'den gemi satın alınması ve gemilerin onarılması konusunda da çalışmalar yapıldı. 1899 yılında ABD'nin William Cramp Gemi Yapımı Şirketi'nden bir adet kruvazör sipariş edildi, Eylül 1901'de anlaşma imzalandı. Üç taksit halinde ödeme yapıldı, padişaha düzenli olarak gemi hakkında raporlar verildi ve Mecidiye kruvazörü, Nisan 1904'te fiilen donanmaya katıldı. 1901 yılında, İngiltere'nin Armstrong Şirketi'ne bir adet kruvazör sipariş edildi ve Kasım 1902'de kruvazörün inşasına başlandı, bazı Türk subayları İngiltere'ye gönderildi ve çalışmalar takip edildi. Taksitler ödendi, Nisan 1904'te Hamidiye kruvazörü, donanmaya katıldı.Aynı zamanda, İngiltere'den iki adet vapur satın alındı. II. Abdülhamit için bir yat ve istimbot, Hamidiye ile beraber inşa edilip donanmaya katılmıştı.Kasım 1904'te Hamidiye, Mesudiye ve Mecidiye kruvazörleri incelendi, deneme atışları yapıldı. 1900 yılında Almanya'dan iki adet torpidobot sipariş edildi, donanmadaki bazı gemiler için araç gereç ve torpido satın alındı Asar-ı Tevfik fırkateyni Almanya'da modernize edildi ve Eylül 1905'te çalışmalar bitti. Berk-i Satvet ve Peyk-i Şevket gemileri de dönemin son model Alman kazanları ile donatıldı.
Bununla beraber bazı Osmanlı savaş gemileri İtalya'da modernize edildi. 1904'te bir İtalyan firması olan Ansaldo-Armstrong ile Osmanlı hükûmeti, Tersane-i Amire'de kruvazör inşası için anlaştıTersane-i Amire'de üç adet korvetin tamir çalışmaları başladı. Eylül 1907'de Hamidiye'nin benzerinin inşa edilmesi için İtalyan şirketi ile anlaşma imzalandı, sipariş edilen savaş gemilerinin çalışmaları takip edildi ve bazen kontroller yapıldı.Geçmişte İngiliz donanmasında hizmet etmiş Hasan Rami Paşa 1907 yılında donanmanın başına getirildi ve bu dönemde Amerikan ve İngiliz uzmanların modernleşme çalışmalarındaki faaliyetleri arttı. 1907 yılında Osmanlı donanmasının savaş gemileri şöyleydi:
Zırhlı fırkateyn Küçük zıhlı kruvazör İkinci sınıf toplu kruvazör Torpidobot Destroyer Birinci sınıf torpidobotlar
Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adı Tonajı Gemi adları
Mesudiye 8972 ton Feth-i Bülend 2761 ton Abdülhamid 3830 ton Peyk-i Şevket 775 ton Tayyar 270 ton Ankara, Urfa, Antalya, Kütahya, Sivas, Tokat, Musrur, Akhisar, Alpagot, Hamidiye, Yunus, Hamidabad, Sultan Hisar, Demir Hisar, Sivri Hisar
Avnillâh 2362 ton Abdülmecid 3250 ton Berk-i Satvet 775 ton Bursa 290 ton
Muin-i Zafer 2362 ton Pelenk-i Derya 850 ton Samsun[Not 5] 290 ton
Asâr-ı Tevfik 4613 ton
Bu arada yaklaşık 800 tonluk Drama isimli savaş gemisi, İtalya'dan sipariş edilmişti. 1904-1907 arasında Mesudiye, Asâr-ı Tevfik, Muin-i Zafer, Avnillah ve Feth-i Bülend isimli zırhlı savaş gemilerinde bakım çalışmaları yapıldı. Bu dönemde bazı torpido botlar ve gambotlar Tersane-i Amire'de inşa edildi. Torpido botların ve muhriplerin büyük kısmı yabancı ülkelerden sipariş edilmişti. 1910 yılına kadar sipariş edilen gemilerin tamamına yakını donanmaya katıldı.1909'da, uzun süredir Haliç'te atıl durumda bekleyen Osmanlı donanması denize açıldı. Aynı yıl, 31 Mart Olayı ile II. Abdülhamid tahttan indirildi ve yerine V. Mehmet Reşad geldi. Donanma Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet, halkın bağışları ile donanmaya destek veriyordu. Yunan donanması ise torpido ve kruvazör yönünden güçlenmekte idi, bu donanma ile rekabet halinde olan Osmanlı donanmasının güçlendirilme çalışmaları devam etti. Osmanlı denizci subayları, donanmanın gelişmesi için iki aylık maaşlarından vazgeçti.Bir İngiliz subayı olan Amiral Sir Douglas Gamble, Osmanlı donanmasının modernleşmesi için faaliyetlere başladı. Gamble, donanmadan yaşlı subayların çıkartılıp yerlerine eğitimli İngiliz subaylarının getirilmesini gerekli gördü. Gamble, donanmanın ancak talim yapabilecek düzeyde olduğunu padişaha bildirdi. 1910 yılında Gamble'nin karşı çıkmasına rağmen Halil İbrahim Paşa, Bahriye Nazırı oldu ve donanmada Almanların etkisi artmaya başladı. Bunun üzerine Gamble istifa etti. Gamble'nin ardından İngiliz subayı Sir H. P. Williams geldi. Osmanlı yönetimi, Almanlardan eski bir destroyer almaya karar verdi ve bu da tepki aldı; yine de Alman askeri ataşesi von Strempel, Osmanlı donanmasında İngiliz nüfuzunun tekrar artmasından endişeleniyordu. Harbiye nazırı Mahmud Şevket Paşa, Almanya'dan gemi alımını desteklemekte idi ancak İngilizlerle siyasi ilişkilerin olumsuz etkilenmesinden kaygılanıyordu. İngiliz ve Alman firmaları arasında rekabet başladı. Bu arada Yunan donanmasına Averof kruvazörü katıldı. Alman donanmasından iki adet eski savaş gemisi 1.250.000 mark karşılığında satın alındı. Von Strempel'e göre İngiltere ile olan nüfuz yarışını Almanlar kazanmıştı. Brandenburg sınıfı SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm ve SMS Weißenburg zırhlıları, isimleri Barbaros Hayreddin ve Turgut Reis yapılarak Osmanlı donanmasına katıldı.Bazı Fransız ve İngiliz gazeteleri, Osmanlı'nın kandırıldığını ve gemilerin çok eski olduğunu belirten haberler yazdı Bu gemilerin satın alınmasından sonra Gazi Mahmud Muhtar Paşa, Bahriye Nazırı oldu ve von Strempel ile yaptığı görüşmede Barbaros Hayreddin ile Turgut Reis zırhlılarının ücretsiz yenilenmesi gerektiğini söyledi. Ancak von Strempel gemilerin gayet iyi durumda olduğunu belirterek reddetti. Barbaros Hayreddin zırhlısının onarım çalışmaları başladı. von Strempel, Almanya'ya gönderdiği raporda Gazi Mahmud Paşa'ya söylediğinin aksine gemilerin eski olduğunu ve silah bakımından yetersiz olduğunu yazdı. Buna rağmen Gazi Mahmud Paşa, donanmadaki İngiliz nüfuzunun azaltılacağına dair von Strempel'e güvence verdi. Donanma Cemiyeti, Almanya'dan dört adet torpido bot satın aldı ve bu torpido botlar Gayret-i Vataniyye, Numune-i Hamiyyet, Yadigar-i Millet ve Muavenet-i Milliye isimleri ile Ağustos 1910'da Osmanlı donanmasına katıldı.Eylül 1911'de Barbaros Hayreddin ve Hamidiye savaş gemilerinin onarım çalışmaları sona erdi. Maliye Nazırının itirazlarına rağmen İngiltere'den iki adet dretnot sipariş edildi, tüm taksitleri ödendi. Ancak Ağustos 1914'te Sultan Osman ve Reşadiye isimli bu dretnotlar hazır durumda iken İngiliz Deniz Kuvvetleri Bakanı Winston Churchill'in emri ile gemilere el konulacaktı.