2014-04-24 16:22
Osmanlı Ansiklopedisi / Ansiklopedik Bilgi N Bölümü / Nakib-Ül-Eşraf
Nakib-Ül-Eşraf
Hazret-i Fâtıma ile hazret-i Ali’nin çocuklarından hazret-i Hüseyin’in soyundan gelenlere seyyid, hazret-i Hasan’ın soyundan gelenlere Şerîf denir. Evlâd-ı Resul olan bu kıymetli insanlara daha önceleri olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de hürmet gösterilmiştir. Ayrıca onlara âid işleri görmek için vazifeli me’mûr tâyin edilmiştir. Nakîb-ül-eşraf adı verilen bu me’mûr, Peygamber efendimizin torunlarının işlerine bakar, neseblerini kayd ve zapteder, doğumlarını ve vefâtlarını deftere geçirir, onları âdî işlere ve şânlarına uygun olmayan san’atlara girmekten menederdi. Fena hâllere düşmelerine mâni olur, haklarını korurdu. Fey ve ganimetten onların hisselerini alıp aralarında dağıtırdı. Bu sülâleden olan kadınların küfvî, dengi olmayanlarla evlenmelerini men eylerdi. Nakîb-ül-eşrâf bütün bu vazîfeleriyle, Peygamber efendimizin torunlarının umûmî bir vâsisi durumunda idi.
Osmanlı sultanları, Osmanlı topraklarına gelen seyyid ve şeriflere, başka hiç bir memlekette misâli görülmeyen bir sevgi ve saygı göstermişlerdi. Onların rahat ve huzur içinde yaşamaları için gereken her türlü hizmeti yapmışlardı. Onları her çeşit vergiden muaf tutarak bunları belgeleyen birer berât vermişlerdir.
Osmanlı Devleti’nde Nakîb-ül-eşrâf olarak ilk tâyin edilen zât, evliyânın büyüklerinden Emir Buhârî’nin talebelerinden olan Seyyid Ali Natta bin Muhammed’dir. Seyyid Ali Natta, sultan Yıldırım Bâyezîd Han zamanında, devlet dahilindeki sâdâtın (seyyidlerin ve şeriflerin) Osmanlı Devleti’yle münâsebetlerini te’mine başlamıştır. Tâyin berâtı ile birlikte bu zâta Bursa’daki İshâkiye zaviyesi vakfının idareciliği....
Osmanlı sultanları, Osmanlı topraklarına gelen seyyid ve şeriflere, başka hiç bir memlekette misâli görülmeyen bir sevgi ve saygı göstermişlerdi. Onların rahat ve huzur içinde yaşamaları için gereken her türlü hizmeti yapmışlardı. Onları her çeşit vergiden muaf tutarak bunları belgeleyen birer berât vermişlerdir.
Osmanlı Devleti’nde Nakîb-ül-eşrâf olarak ilk tâyin edilen zât, evliyânın büyüklerinden Emir Buhârî’nin talebelerinden olan Seyyid Ali Natta bin Muhammed’dir. Seyyid Ali Natta, sultan Yıldırım Bâyezîd Han zamanında, devlet dahilindeki sâdâtın (seyyidlerin ve şeriflerin) Osmanlı Devleti’yle münâsebetlerini te’mine başlamıştır. Tâyin berâtı ile birlikte bu zâta Bursa’daki İshâkiye zaviyesi vakfının idareciliği....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.