2016-04-22 18:56
Kuruluş Dönemi / Külahlı Ağabey
Külahlı Ağabey
Ağabey dediğimize bakmayın, asırlara meydan okumak onun ki… Dile kolay; 1496 yıl. Kaç cemre düşmüş, kaç fidan yeşermiş, kaç çınar devrilmiş bilinmez…
Rivayetler, başında kavak yelleri esen âşık gibi anlatsa da Kız Kulesi ile hikâyeleri başkadır. İlk göz ağrısı, sırdaşı, tarihdaşıdır. Martıların kanatlarında sır olur muhabbetleri duyulmaz. İkilinin arasına üçüncü olarak Ayasofya gelir, mevsimler değiştikçe yeşil tepelerden bir bir açılan pencerelerle paylaşırlar semayı.
Her asırda göze değmenin zorluğunu çekse de 14. Asrın sonuna doğru;
Vakt-ı şâdî de gelir mevsim-i mihnet de geçer.
“Dert mevsimi geçer, neşe vakti de gelir.” diyen Şeyh Galip ile kapı komşusu olurlar. Umudunu diri tutacak kelamı onun satırlarında bulur.
Yanar İstanbul, sayılamadığı kadar çok yanar. Dumanlara bekçilik edip, tulumbacılara haber salar yıllarca. Gün gelir “Yandım!” diyecek vakit bulamadan tütüverir külahı… Yetişirler imdada; “Tulumbacılar ateşten hızlı tulumbacılar…....
Rivayetler, başında kavak yelleri esen âşık gibi anlatsa da Kız Kulesi ile hikâyeleri başkadır. İlk göz ağrısı, sırdaşı, tarihdaşıdır. Martıların kanatlarında sır olur muhabbetleri duyulmaz. İkilinin arasına üçüncü olarak Ayasofya gelir, mevsimler değiştikçe yeşil tepelerden bir bir açılan pencerelerle paylaşırlar semayı.
Her asırda göze değmenin zorluğunu çekse de 14. Asrın sonuna doğru;
Vakt-ı şâdî de gelir mevsim-i mihnet de geçer.
“Dert mevsimi geçer, neşe vakti de gelir.” diyen Şeyh Galip ile kapı komşusu olurlar. Umudunu diri tutacak kelamı onun satırlarında bulur.
Yanar İstanbul, sayılamadığı kadar çok yanar. Dumanlara bekçilik edip, tulumbacılara haber salar yıllarca. Gün gelir “Yandım!” diyecek vakit bulamadan tütüverir külahı… Yetişirler imdada; “Tulumbacılar ateşten hızlı tulumbacılar…....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.