2016-08-31 11:31
Videolar / Tarih Videoları / Papaya diz çöktüren hun imparatoru
Papaya diz çöktüren hun imparatoru
434 yılında amcasının ölümü ile de Atilla ve kardeşi Bleda iki hükümdar ortak olarak tahta geçtiler ve 5 yıl boyuca orta asyanın bir bölümü, karadenizin kuzeyi ve avrupanın bir kısmını içine alan topraklarda kendilerine isyan eden veya boyundurluğunu kabul etmeyen kabileleri dize getirdiler. Bu 5 yılın sonunda Vizi***
lar, vandallar, tursulinkler ve cermenler gibi pek çok savaşçı kavmi tek bayrak altında birleştirmeyi başardılar.
Attilla bir askerdi ve tüm dünyayı feth etmek istiyordu. Ama kardeşi Bleda savaş yanlısı değildi ve Attillayı her zaman kısıtlıyordu. Bu sefer sırasında Attilla ile Bleda'nın arası bozuldu. Kısa bir süre sonrada Bleda çadırında hançerlenmiş bir şekilde ölü bulundu. Bazı tarihçiler bunu Attila'nın yaptığını söylese de gerçek hiç bir zaman öğrenilemedi.
Attila ise bu teklifi kabul etti ama 3. Valentiniyanus dan çeyiz olarak imparatorluğun yarısını istedi. İmparator bunu reddetti ve savaş patlak verdi. 20 Haziran 451 günü Katalon Ovasında iki ordu karşı karşıya geldi. Doğu roma imparatorluğu ordusunun başında Attillayı gençliğinden tanıyan Flavius Aitus vardı. İki eski arkadaş yıllar sonra düşman olarak karşı karşıya geldiler. 24 saat süren savaşın sonunda iki tarafta çok büyük kayıplar versede bozguna uğrayan ve tamamen dağılan taraf Roma ordusu oldu. Herkes Attilla'nın kaçan Roma ordusunu takip etmesini beklerken o tüm ordusu ile Alp dağlarını aşarak İtalyanın kalbine, savunmasız Romaya doğru ilerlemeye başladı.
Yol üstünde kendisine direnen pek çok şehri harabeye çevirdi. Ama Attilla sözüne sadık bir hükümdardı. Direnmeden teslim olan Milan ve Pavia gibi şehirlerde söz verdiği gibi kan dökmeden ayrıldı. Attilla aman dileyene dokunmuyordu ama karşısında kılıç çekenede hiç acımıyordu.
Papa Attillayı geri dönmeye ikna ederek İtalyayı ve Hristiyanlık dininin geleceğini kurtarmıştır. Rivayete göre Attilla'nın papaya ''ben ve milletim tanrı'nın kırbacıyız. tanrı yoldan çıkan milletleri cezalandırmak için bizi gönderir'' sözünden sonra Attilla'nın adı tüm avrupada Tanrının Kırbacı olarak anılır.
Günümüzde Attilla'nın kültürel mirasını Türkler ve Macarlar üstlenmektedir. Avrupada ve Hristiyan dünyasında ise şeytan olarak geçmekte ve adından hala tedirgin olunmaktadır.
lar, vandallar, tursulinkler ve cermenler gibi pek çok savaşçı kavmi tek bayrak altında birleştirmeyi başardılar.
Attilla bir askerdi ve tüm dünyayı feth etmek istiyordu. Ama kardeşi Bleda savaş yanlısı değildi ve Attillayı her zaman kısıtlıyordu. Bu sefer sırasında Attilla ile Bleda'nın arası bozuldu. Kısa bir süre sonrada Bleda çadırında hançerlenmiş bir şekilde ölü bulundu. Bazı tarihçiler bunu Attila'nın yaptığını söylese de gerçek hiç bir zaman öğrenilemedi.
Attila ise bu teklifi kabul etti ama 3. Valentiniyanus dan çeyiz olarak imparatorluğun yarısını istedi. İmparator bunu reddetti ve savaş patlak verdi. 20 Haziran 451 günü Katalon Ovasında iki ordu karşı karşıya geldi. Doğu roma imparatorluğu ordusunun başında Attillayı gençliğinden tanıyan Flavius Aitus vardı. İki eski arkadaş yıllar sonra düşman olarak karşı karşıya geldiler. 24 saat süren savaşın sonunda iki tarafta çok büyük kayıplar versede bozguna uğrayan ve tamamen dağılan taraf Roma ordusu oldu. Herkes Attilla'nın kaçan Roma ordusunu takip etmesini beklerken o tüm ordusu ile Alp dağlarını aşarak İtalyanın kalbine, savunmasız Romaya doğru ilerlemeye başladı.
Yol üstünde kendisine direnen pek çok şehri harabeye çevirdi. Ama Attilla sözüne sadık bir hükümdardı. Direnmeden teslim olan Milan ve Pavia gibi şehirlerde söz verdiği gibi kan dökmeden ayrıldı. Attilla aman dileyene dokunmuyordu ama karşısında kılıç çekenede hiç acımıyordu.
Papa Attillayı geri dönmeye ikna ederek İtalyayı ve Hristiyanlık dininin geleceğini kurtarmıştır. Rivayete göre Attilla'nın papaya ''ben ve milletim tanrı'nın kırbacıyız. tanrı yoldan çıkan milletleri cezalandırmak için bizi gönderir'' sözünden sonra Attilla'nın adı tüm avrupada Tanrının Kırbacı olarak anılır.
Günümüzde Attilla'nın kültürel mirasını Türkler ve Macarlar üstlenmektedir. Avrupada ve Hristiyan dünyasında ise şeytan olarak geçmekte ve adından hala tedirgin olunmaktadır.