2011-08-26 12:56
Osmanlı Ansiklopedisi / Ansiklopedik Bilgi D Bölümü / Derbend Teşkilatı
Derbend Teşkilatı
Anadolu ve Rumeli’nin dağlık bölgelerindeki geçit ve yolları korumak ve yolcuların güvenliğini sağlamakla görevli teşkilât. Bu teşkilâtta görevli olanlara derbendci denirdi. On beşinci asırdan itibaren Osmanlı kaynaklarında kullanılmaya başlanan derbend kelimesi, Farsça olup, geçit tutmak mânâsına gelmektedir. Kervanları ve yolları korumak için kurulan İlhanlı tutkavul sisteminden geliştirilen derbend teşkilâtı, on dördüncü asrın sonlarında kurulmaya başlandı. Derbend te’sisleri, etrafı duvarla çevrili küçük bir kale olup, yanında han, câmi, mektep ve dükkanlar bulunmakta idi. Böylece derbend yakınında köy veya küçük bir kasaba teşekkül ederdi. Derbendler daha çok yolların kavşak noktalarına ve merkezî önemi hâiz yerlere yapılırdı. Bundan dolayı; derbendci olarak yazılan köy halkı, derbendin özelliğine ve önemine göre bâzı vergilerden veya hepsinden muaf tutulurdu. Derbendler bölgenin ve yolun emniyetin sağlanması yönünden mühim birer te’sis olmakla birlikte, ıssız yerlerin iskâna açık hâle getirilmesi için de kullanılmıştır.
Derbendler, yurdluk ve ocaklık şeklinde tımar ile tasarruf olunanlar ve muafiyet usûfl ile tevcih edilerek tehlikeli yerlere yerleştirilen halkın muhafazası ile vazifeliler olmak üzere hukuken iki kısma ayrılır. İkinci gruba giren derbendler, daha çok vakıf ve has toprakları veya devlet arazisi üzerinde kurulurdu. Kullanılış yönünden ise; derbend mahiyetindeki kuleler, büyük vakıf şeklindeki derbend te’sisleri, han ve kervansarayların derbend olarak kullanılması, köprü yakınlarında bulunan derbendler olmak üzere dört bölüme ayrılırlardı.
Derbendler, resmî olarak on beşinci asırda teşkilâtlandılar. Önceleri, hıristiyan ve müslüman yerliler, köylerini ve yakınlarındaki yol ve köprüleri korumaya ve tutmaya başlamışlardı. Daha sonralan, derbendler, kendilerinin hizmet ve bakımına adanmış olan köylerin gelişmesini sağladılar. Ekonomik ve toplumsal karışıklık döneminde, düzenli ordunun zayıflamasına ters orantılı olarak teşkilât ve güçlerini arttırdılar. Tüccarlarla yolcuların gecelemeleri için yapılan han ve kervansaraylar, kendilerini korumak için zamanla birer derbend hâline geldiler.
Derbendlerde muhafız olarak müslüman ve hıristiyanlar görevlendirilirdi. Hıristiyan olanlara martolos denilirdi. Kânûni Sultan Süleymân devrinde Macaristan topraklarında birçok hıristiyan bu işte kullanılmıştır. ....
Derbendler, yurdluk ve ocaklık şeklinde tımar ile tasarruf olunanlar ve muafiyet usûfl ile tevcih edilerek tehlikeli yerlere yerleştirilen halkın muhafazası ile vazifeliler olmak üzere hukuken iki kısma ayrılır. İkinci gruba giren derbendler, daha çok vakıf ve has toprakları veya devlet arazisi üzerinde kurulurdu. Kullanılış yönünden ise; derbend mahiyetindeki kuleler, büyük vakıf şeklindeki derbend te’sisleri, han ve kervansarayların derbend olarak kullanılması, köprü yakınlarında bulunan derbendler olmak üzere dört bölüme ayrılırlardı.
Derbendler, resmî olarak on beşinci asırda teşkilâtlandılar. Önceleri, hıristiyan ve müslüman yerliler, köylerini ve yakınlarındaki yol ve köprüleri korumaya ve tutmaya başlamışlardı. Daha sonralan, derbendler, kendilerinin hizmet ve bakımına adanmış olan köylerin gelişmesini sağladılar. Ekonomik ve toplumsal karışıklık döneminde, düzenli ordunun zayıflamasına ters orantılı olarak teşkilât ve güçlerini arttırdılar. Tüccarlarla yolcuların gecelemeleri için yapılan han ve kervansaraylar, kendilerini korumak için zamanla birer derbend hâline geldiler.
Derbendlerde muhafız olarak müslüman ve hıristiyanlar görevlendirilirdi. Hıristiyan olanlara martolos denilirdi. Kânûni Sultan Süleymân devrinde Macaristan topraklarında birçok hıristiyan bu işte kullanılmıştır. ....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.