2011-05-05 20:48
Yükselme Dönemi / Yavuz Sultan Selim Dönemi / Yavuzun Batı Siyaseti
Yavuzun Batı Siyaseti
Yavuz Sultan Selim'in, Bati devletleri ile olan münasebetleri, onun hükümdarlik makamina geçmesiyle birlikte, cülûsu tebrik için gelen komsu devletlerin elçileri ile baslamisti. Bu münasebetlerin baslangici ise onun, babasina karsi giristigi hareket esnasinda, Rumeli'de bir sancak istemesi ve Hiristiyanlarla mücadele edebilmesi için burada sayilari 25 bine ulasacak bir askerî birlik toplamasi ile olmustu denebilir. Zira onun tahta çikisi esnasinda Avrupa'li hükümdarlar, hem cülûsu tebrik etmek hem de mümkün olursa eski anlasmalari yenilemek üzere elçilerini göndermislerdi. Fakat, Sehzâde Ahmed'in çikardigi isyandan dolayi hemen Anadolu'ya geçmek zorunda kaldigi için gelen veya gelecek olan elçilerle fazla ilgilenemiyordu. Bununla beraber, kendisini selamlamak ve himâyesini taleb etmek üzere gelmis olan Raguza elçilerini fazla bekletmemis ve eskiden beri Osmanlilara vergi veren bu cumhuriyetin temsilcilerine Bursa'da eski imtiyazlarini taniyan bir ahidnâme vermisti. l5l2'de verilen bu ahidnâmede Sultan Selim, Raguza'lilarin verecekleri vergiler için "buyurdum ki, sâbika babam tâbe serâhu zamaninda verdikleri l2500 filori sâl be sâl (her sene) âdet-i kadime üzre elçileriyle dergâh-i muallama göndereler" diyordu.
Pâdisah, diger devlet elçileri ile de gerekli anlasmalari imzalamayi faydali buluyordu. Çünkü Anadolu'da bir müddetten beri Kizilbaslarin çikardiklari karisikliklari ve onlari tahrik eden Safevî Devleti'ni dikkate almadan Bati'ya yönelmek akillica ve dogru bir hareket olmazdi. Bu sebepten dolayi bütün Bati'li devletlerle dostça münasebetlerde bulunmayi lüzûmlu sayan Yavuz Sultan Selim, bu anlayisin bir sonucu olarak onlarin elçilerine karsi mültefit davranmis, bu arada Eflâk ve Bogdan'in gönderdigi hediyeleri kabul ettigi gibi, babasinin zamaninda, Bogdan Beyi ile imzalanmis olan anlasmayi da yenilemisti. Bu muahede ile Bogdan kendisini Bâb-i Humâyun'un tabii ve haraçgüzâri saymisti.
Pâdisah, diger devlet elçileri ile de gerekli anlasmalari imzalamayi faydali buluyordu. Çünkü Anadolu'da bir müddetten beri Kizilbaslarin çikardiklari karisikliklari ve onlari tahrik eden Safevî Devleti'ni dikkate almadan Bati'ya yönelmek akillica ve dogru bir hareket olmazdi. Bu sebepten dolayi bütün Bati'li devletlerle dostça münasebetlerde bulunmayi lüzûmlu sayan Yavuz Sultan Selim, bu anlayisin bir sonucu olarak onlarin elçilerine karsi mültefit davranmis, bu arada Eflâk ve Bogdan'in gönderdigi hediyeleri kabul ettigi gibi, babasinin zamaninda, Bogdan Beyi ile imzalanmis olan anlasmayi da yenilemisti. Bu muahede ile Bogdan kendisini Bâb-i Humâyun'un tabii ve haraçgüzâri saymisti.