2013-07-03 17:32
Sultanlar / Valide Sultanlar,Kadın Sultanlar / I. Gülbahar Hatun
I. Gülbahar Hatun
Gül-Bahar Hatûn Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed’in eşlerinden biridir. O dönemde henüz Valide Sultan unvanı kullanılmaya başlamamıştı. Ancak Gül-Bahar Hatûn’un saraydaki rolü sonraki Valide Sultan’lardan hiç farklı değildi. II. Bayezid’ın öz annesidir.Zira türbesinde ki kitabede Leh aşiyan Sultan Mehmed zevcesi validei II. Bayezid han bunun en büyük kanıtıdır. Sultan II. Bayezid Han, II. Bayezid’ın tahta çıkmasyla Gül-Bahar Hatûn Fatih Sultan Mehmed’in dul eşi ve II. Bayezid’in annesi olarak Valide Sultan’ın eşdeğeri olan bir rolü üstlemiştir, zira henüz bu dönemde resmen Valide Sultan sıfatı ve görevleri belirlenmemişti. Tarihte bu sıfat ilk defa Kanunî Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından kullanılmıştır.
Gül-Bahar Hatûn’un Arnavut, Kosova veya Sırp asıllı olduğu sanılmaktadır [1]. O zaman Edirne’de bulunan Osmanlı sarayına 1446 yılında girdiği sanılmaktadır. Sonradan Fatih Sultan Mehmet olarak anılacak olan Şehzade Mehmet’le olan evliliği büyük ihtimalle Fatih’in ilk tahta çıkışının ardından tahtı tekrar babasına (II. Murat) geri bırakması sonrasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Gül-Bahar Hatûn’un Akkoyunlular’a gelin giden Gevherhan Sultan’ın annesi olduğu bilinmektedir. Şehzade Mehmet 1450 yılında Edirne’de Dulkadiroğulları Beyliği’nin 6. Hükümdârı olan Süleyman Bey’in kızı Sitt-î Mükrime Hatûn’la üçüncü evliliğini yaptı. Yeni eşiyle birlikte gelenek üzere padişah II. Murat tarafından Manisa’ya sancak beyliği yapmak üzere gönderildi. Gül-Bahar Hatûn’un Şehzade Mehmet’le birlikte Manisa’ya gidip gitmediği bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmet padişah olup 1453 tarihinde İstanbul’u fethinden sonra Osmanlı Devleti’nin başkentini de İstanbul’a nakletti. Ancak Gül-Bahar Hatûn’un bir süre küçük yaştaki oğlu II. Bayezid ile birlikte Edirne’de kalmış olduğu sanılmaktadır. Bayezid dokuz yaşına geldiğinde yine yukarıda söz edilen gelenek üzere 1456 yılında babası tarafından Amasya’ya sancak beyliğine atandı. Gül-Bahar Hatûn daha sonra oğlunun yanına Amasya’ya taşındı ve 1481 yılında II. Bayezid’in tahta çıkmasına kadar orada yaşadı. Yaşamının geri kalan kısmını ise İstanbul’da geçirdi.Gülbahar Hatun II. Bayezid'in öz annesidir.Son zamanlarda II. Bayezid'in annesinin Mükrime Hatun olduğu söylensede bu tez resmi belgelerle ve Sitti Hatun Camisinin kitabesinde yazan yazıya göre çürütülür. Bu camii 1485 senesinde Bu kadın tarafından yaptırılmış ve maddi sıkıntı çektiği için üvey oğlu II. Bayezid maddi yardım yapmıştır.Türbesindeki yazılı tarih bizzat bunu kanıtlamaktadır.
Gül-Bahar Hatûn’un oğlu Sultân Bayezid-î Velî Han’ın padişahlığı sırasında etki sahibi olduğu bilinmektedir. Oğluna yazdığı elimizde mevcut olan iki mektuptan birinde Hersekzade Ahmet Paşa aleyhinde, bir diğer mektupta da oğlunun lalası Ayas Paşa ve Hızırbeyoğlu Mehmet Paşa lehinde oğluna tavsiyelerde bulunduğu açıkça görülür.
Gül-Bahar Hatûn yaklaşık 1492 yılında vefat etti. İstanbul’da Fatih Camii avlusunda Fatih Camii Haziresi karşısında kendi adı ile anılan türbesine gömüldü. Ölümünden sonra Sultân Bayezid-î Velî Han Tokat’ta annesinin hatırasına Hatûniye Camii’ni ve bir de okul yaptırdı.
Gül-Bahar Hatûn’un Arnavut, Kosova veya Sırp asıllı olduğu sanılmaktadır [1]. O zaman Edirne’de bulunan Osmanlı sarayına 1446 yılında girdiği sanılmaktadır. Sonradan Fatih Sultan Mehmet olarak anılacak olan Şehzade Mehmet’le olan evliliği büyük ihtimalle Fatih’in ilk tahta çıkışının ardından tahtı tekrar babasına (II. Murat) geri bırakması sonrasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Gül-Bahar Hatûn’un Akkoyunlular’a gelin giden Gevherhan Sultan’ın annesi olduğu bilinmektedir. Şehzade Mehmet 1450 yılında Edirne’de Dulkadiroğulları Beyliği’nin 6. Hükümdârı olan Süleyman Bey’in kızı Sitt-î Mükrime Hatûn’la üçüncü evliliğini yaptı. Yeni eşiyle birlikte gelenek üzere padişah II. Murat tarafından Manisa’ya sancak beyliği yapmak üzere gönderildi. Gül-Bahar Hatûn’un Şehzade Mehmet’le birlikte Manisa’ya gidip gitmediği bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmet padişah olup 1453 tarihinde İstanbul’u fethinden sonra Osmanlı Devleti’nin başkentini de İstanbul’a nakletti. Ancak Gül-Bahar Hatûn’un bir süre küçük yaştaki oğlu II. Bayezid ile birlikte Edirne’de kalmış olduğu sanılmaktadır. Bayezid dokuz yaşına geldiğinde yine yukarıda söz edilen gelenek üzere 1456 yılında babası tarafından Amasya’ya sancak beyliğine atandı. Gül-Bahar Hatûn daha sonra oğlunun yanına Amasya’ya taşındı ve 1481 yılında II. Bayezid’in tahta çıkmasına kadar orada yaşadı. Yaşamının geri kalan kısmını ise İstanbul’da geçirdi.Gülbahar Hatun II. Bayezid'in öz annesidir.Son zamanlarda II. Bayezid'in annesinin Mükrime Hatun olduğu söylensede bu tez resmi belgelerle ve Sitti Hatun Camisinin kitabesinde yazan yazıya göre çürütülür. Bu camii 1485 senesinde Bu kadın tarafından yaptırılmış ve maddi sıkıntı çektiği için üvey oğlu II. Bayezid maddi yardım yapmıştır.Türbesindeki yazılı tarih bizzat bunu kanıtlamaktadır.
Gül-Bahar Hatûn’un oğlu Sultân Bayezid-î Velî Han’ın padişahlığı sırasında etki sahibi olduğu bilinmektedir. Oğluna yazdığı elimizde mevcut olan iki mektuptan birinde Hersekzade Ahmet Paşa aleyhinde, bir diğer mektupta da oğlunun lalası Ayas Paşa ve Hızırbeyoğlu Mehmet Paşa lehinde oğluna tavsiyelerde bulunduğu açıkça görülür.
Gül-Bahar Hatûn yaklaşık 1492 yılında vefat etti. İstanbul’da Fatih Camii avlusunda Fatih Camii Haziresi karşısında kendi adı ile anılan türbesine gömüldü. Ölümünden sonra Sultân Bayezid-î Velî Han Tokat’ta annesinin hatırasına Hatûniye Camii’ni ve bir de okul yaptırdı.