2014-03-18 23:55
Tarih Haber / Bir türkünün hüzünlü hikâyesi!
Bir türkünün hüzünlü hikâyesi!
Çanakkale Cephesi, sanki bir ölüm değirmeni gibiydi; tükettiği insanlar haddini hesabını aşmasına ve İngiliz generali Aspinall-Oglander’in “Gelibolu’daki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir” tespitinde ifadesini bulan -gerçekten de İngilizler şehit olan gençlerimizi, "çiçeğin tomurcuğu" ve "vakti gelmeden solan gül goncası"na benzetiyorlardı- koskoca bir eğitimli genç nesli yutmasına rağmen bir türlü doymak bilmiyordu.
O kadar ki cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak 15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın Çanakkale’ye sevk edilmeleri alışılan bir olay haline gelmişti.
O günler köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda ....
O kadar ki cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak 15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın Çanakkale’ye sevk edilmeleri alışılan bir olay haline gelmişti.
O günler köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda ....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.