2014-04-24 16:29
Osmanlı Ansiklopedisi / Ansiklopedik Bilgi N Bölümü / Nefi
Nefi
1572 senesinde Erzurum’un Hasankale ilçesinde doğan şâirin asıl adı Ömer’dir. Babası Kırım hânının nedimi, şâir Mehmed Bey, dedesi Ali Paşa’dır.
Nef’î iyi bir tahsîl görüp Arabça ve Farsça’yı öğrendi. Genç yaşta şiir yazmaya başladı ve büyük istidadı ile dikkati çekti. Kırım hânı Canibey Giray’ın tavsiyesiyle, birinci Ahmed Han devrinde, Kuyucu Murâd Paşa’nın himayesinde İstanbul’a geldi.
Kısa zamanda tanınan şâir, sunduğu kasîdeler sayesinde birinci Ahmed Han’dan iltifat gördü ve onun maiyyetinde Edirne’ye gitti. Daha sonra Muradiye mütevellîliğine tâyin edilip bir müddet bu görevde kaldı.
Birinci Ahmed Han ve sultan Genç Osman’a, Kuyucu Murâd, Nasûh, Dâmâd Mehmed ve Halil paşalara müteaddid kasîdeler yazan Nefî, şöhretinin zirvesine dördüncü Murâd Han zamanında ulaştı. Sultan Murâd Han; Nefî’yi sever, onu has meclislerine çağırır, sohbetlerine dâhil ederek şiirlerini büyük ihsânlar ve pek değerli hediyelerle mükâfâtlandırırdı.
Sevdiği ve büyük bildiği kimselere kasîde söylemekte üstâd olan Nef’î, hicivlerıyle de meşhurdur. Devrin en nüfuzlu devlet adamlarını da hicvetmekten geri durmadı. Nitekim söylediği bu hicviyelerden dolayı 1632’de boğdurularak öldürüldü.
Nefî, Osmanlı şiir dilinde kuvvetli bir ahenk vermeye, onu kulaklarda....
Nef’î iyi bir tahsîl görüp Arabça ve Farsça’yı öğrendi. Genç yaşta şiir yazmaya başladı ve büyük istidadı ile dikkati çekti. Kırım hânı Canibey Giray’ın tavsiyesiyle, birinci Ahmed Han devrinde, Kuyucu Murâd Paşa’nın himayesinde İstanbul’a geldi.
Kısa zamanda tanınan şâir, sunduğu kasîdeler sayesinde birinci Ahmed Han’dan iltifat gördü ve onun maiyyetinde Edirne’ye gitti. Daha sonra Muradiye mütevellîliğine tâyin edilip bir müddet bu görevde kaldı.
Birinci Ahmed Han ve sultan Genç Osman’a, Kuyucu Murâd, Nasûh, Dâmâd Mehmed ve Halil paşalara müteaddid kasîdeler yazan Nefî, şöhretinin zirvesine dördüncü Murâd Han zamanında ulaştı. Sultan Murâd Han; Nefî’yi sever, onu has meclislerine çağırır, sohbetlerine dâhil ederek şiirlerini büyük ihsânlar ve pek değerli hediyelerle mükâfâtlandırırdı.
Sevdiği ve büyük bildiği kimselere kasîde söylemekte üstâd olan Nef’î, hicivlerıyle de meşhurdur. Devrin en nüfuzlu devlet adamlarını da hicvetmekten geri durmadı. Nitekim söylediği bu hicviyelerden dolayı 1632’de boğdurularak öldürüldü.
Nefî, Osmanlı şiir dilinde kuvvetli bir ahenk vermeye, onu kulaklarda....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.