Demir: "Abdülhamit Han'ı anlamak için Üstad Necip Fazıl'ın da dediği gibi, onun hakkında söylenen her olumsuz iddiayı tersine çevirdiğimizde doğruyu bulacağız"

Demir açıklamasında; "Abdülhamit Han'ı anlamak için Üstad Necip Fazıl'ın da dediği gibi; O'nun hakkında söylenen her olumsuz iddiayı tersine çevirdiğimizde doğruyu bulacağız. Yani bir tür turnusol kâğıdıdır Abdülhamit" dedi.

AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, 10 Şubat 1918 tarihinde ebediyete intikal eden Sultan II. Abdülhamit Han'ın döneminin çok zor şartlarına rağmen 33 yıl padişahlık yaptığını, tahttan indirildikten sonraki 9 yıl süresince ise bir padişaha yakışmayacak muamelelere maruz kaldığını kaydetti.

ÇOK KÖTÜ BİR DÖNEMDE BAŞA GEÇTİ

Demir, "Abdülhamit Han'ın tahta geçtiği 1876 senesi Osmanlı tarihi için bir dönüm noktasıdır. Bu dönem; Rusya ile kaçınılmaz bir savaşın yaklaştığı, Balkanlarda huzursuzluğun arttığı, Sırbistan ve Karadağ Prenslikleri'nin isyan bayrağı açtığı, Bosna ve Hersek'te ayaklanmaların devam ettiği, Girit'te huzursuzluğun üst seviyede olduğu bir dönemdir.

Tahta çıkışının hemen akabinde Sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının isteği üzerine 23 Aralık 1876′da Birinci Meşrutiyet ilan edilmiş ancak gayrimüslimlerin dahi yer aldığı Meclis-i Mebusan'ın ilk işi Rusya'ya harp ilanı olmuştur. 93 harbi diye tarihe geçen bu savaş, Osmanlı Devleti için tam bir felaket getirmiştir. Ruslar İstanbul önlerine kadar gelmiş, 1 milyondan fazla Türk, Bulgaristan'dan İstanbul'a hicret etmek zorunda kalmıştır. Mütareke isteyen Sultan II. Abdülhamit, ilk iş olarak devleti parçalanma ve yok olma yoluna doğru götüren Meclis-i Mebusan'ı 13 Şubat 1878 tarihinde kapatmış ve devlet idaresini eline almıştır." şeklinde konuştu.

YAHUDİLERE BOYUN EĞMEDİ

Abdülhamit Han'ın büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı Devleti'ni dahiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönettiğini belirten Demir, kendisinin; Yahudilerin Filistin'de bir cumhuriyet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktığını, Yahudilerin Osmanlı'nın borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddettiğini, kendilerine; bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdiğini ifade ettiğini belirterek; "Abdülhamit Han, Filistin topraklarının Yahudilere satılmaması için her türlü gerekli tedbiri almıştır. Bunun dışında, Doğu Anadolu'da başlayan Ermeni hareketlerine karşılık da Hamidiye Alaylarını kurarak bölgede asayişi temin etmiş, Osmanlı hakimiyetini pekiştirmiştir." dedi.

Demir açıklamasını şöyle sürdürdü:

HAKKINDA CİLTLER DOLUSU ESERLER VAR

"Sultan II. Abdülhamit Han tahtta kaldığı 33 yıl boyunca iç ve dış mihrakların etkisiyle zayıflatılmaya çalışılan Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmaması için büyük çaba sarf etmiş, çok kötü durumdaki Osmanlı ekonomisinin normalleşmesini sağlamış ve döneminde özellikle kültür ve eğitim üzerine geniş bir seferberlik başlatarak bilinçli bir nesil yetişmesi için çabalamıştır. O'nun güzel ahlakı, dine olan bağlılığı, edep ve hayasının derecesi, akıl ilim ve adaletinin çokluğu, milleti için gece-gündüz çalışması, düşmanlarına bile iyilik yapması, ciltler dolusu eserlerle anlatılmaktadır.

Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlatan Sultan II. Abdülhamit Han, çoğu şahsî parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, Çeşme, köprü vs. gibi toplam 1552 eser yaptırmış, ülkenin dört bir yanını demiryolu ile döşemiştir."

ÇOK YÖNLÜ BİR KİŞİLİK

Sultan II. Abdülhamit'in, tarih üzerine yaptığı çalışmaların, musikiye olan ilgisinin ve belki de çok kimsenin bilmediği bir özelliği olan marangozluk sanatında ortaya koyduğu eserlerin; kendisini, bir devlet adamının çok yönlü özelliklere sahip olması düşüncesinin mümtaz bir temsilcisi haline getirdiğini belirten Demir açıklamasını; "Bu kudretli ve bilge padişahı ebediyete intikal edişinin yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun" sözleriyle tamamladı.