2011-05-12 16:06
Osmanlı Ansiklopedisi / Ansiklopedik Bilgi A Bölümü / Abdullahi İlahi
Abdullahi İlahi
Osmanlı veziri ve kazasker Manisalı Çelebi Muhyiddîn Efendi’nin ısrarlı davetleri üzerine İstanbul’a gitmeye razı oldu. Vezir Muhyiddîn Efendi’nin kendisi ve talebeleri için hazırladığı yerlerde oturmayı kabul etmeyip, Zeyrek Câmii’nin boş ve viran hâldeki medresesine yerleşti. Kısa zamanda herkesin mürâcât kaynağı oldu. İstanbul’daki evliyânın büyüklerinden Şeyh Vefâ ile görüşüp sohbette bulundu. Bir müddet Zeyrek Câmii Medresesi’nde ilim ve feyz saçtıktan sonra Evrenoszâde Ahmed Bey, onu Rumeli’de Vardar Yenicesi’ne götürmek istediğini arzetti. Yerine Semerkand’dan Anadolu’ya getirdiği talebesi Seyyid Ahmed Buhârî’yi bırakarak, bu daveti kabul edip Vardar Yenicesi’ne gitti. Evrenoszâde’nin yaptırdığı hânekâha yerleşti.
Abdullah-i İlâhî, ömrünün sonuna kadar Rumeli Vardar Yenicesi’nde ikâmet edip, insanları manevî olgunluğa ulaştırmakla meşgul oldu. En meşhur talebeleri Emîr Ahmed Buhârî, Muslihiddîn Tavîl ve Âbid Çelebi’dir. Vardar Yenicesi’nde kıymetli eserler te’lif etti. Onun sebebiyle o belde îmâr gördü. Câmiler, hanlar, ziyâretgâhlar yapıldı. Abdullah-i İlâhî, mütevâzî, güzel ahlâk sahibi bir zât olup, çok kerâmetleri görüldü.
....
Abdullah-i İlâhî, ömrünün sonuna kadar Rumeli Vardar Yenicesi’nde ikâmet edip, insanları manevî olgunluğa ulaştırmakla meşgul oldu. En meşhur talebeleri Emîr Ahmed Buhârî, Muslihiddîn Tavîl ve Âbid Çelebi’dir. Vardar Yenicesi’nde kıymetli eserler te’lif etti. Onun sebebiyle o belde îmâr gördü. Câmiler, hanlar, ziyâretgâhlar yapıldı. Abdullah-i İlâhî, mütevâzî, güzel ahlâk sahibi bir zât olup, çok kerâmetleri görüldü.
....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.
[/center]