2012-01-30 23:57
Tarih Haber / Çarşı Kültürü Kitabı
Çarşı Kültürü Kitabı
Yazar Hüseyin Öztürk, Osmanlı Devleti’nin çarşı ve esnaf kültürünü mercek altına aldı. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar adlı kitabı için Türkiye’nin dört bir yanına giden Öztürk, arastalar ile bedestenleri dolaştı; esnaflarla mülakat yaptı. Kitabında
Yazar Hüseyin Öztürk, Osmanlı Devleti’nin çarşı ve esnaf kültürünü mercek altına aldı. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar adlı kitabı için Türkiye’nin dört bir yanına giden Öztürk, arastalar ile bedestenleri dolaştı; esnaflarla mülakat yaptı. Kitabında Ahilik geleneğinden yararlanırken, bedestenler ve çarşıların hem tarihi hem kültürel katkılarına değindi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) yayınlarından çıkan kitapta zeytin, incir ve üzümün yetiştiği bölgelerde önemli uygarlıkların egemen olduğuna işaret edildi. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar’da; ticarette atılımın 14’üncü asırda Osmanlı Devleti ile başladığı vurgulandı. Sınırları genişleyen devletin gittiği her yere kültürünü taşıdığı, çarşıları da kendine özgü mimarisi ile inşa ettirdiği belirtildi. Eserde, “Osmanlı’da ticari kuralları devletle birlikte Ahilik teşkilatı belirler. Sonra sırasıyla vakıflar ve gönüllü kuruluşlar devreye girer. Yönetenelerin yönettiği bir ticaret anlayışından ziyade çalışanların yönettiği bir ticari kültür hâkim olur çarşı-pazara. Böylece 14’üncü asırdan 17’inci asıra dek kesintisiz, 19’uncu asrın ortalarına dek de kesintili olarak ‘insan odaklı bir medeniyet ve alışveriş kültürü’ denizaşırı ülkelere kadar gider ve kendisini kabul ettirir.” denildi. Kitap için havadan ve karadan binlerce kilometre yol kat edildi. Edirne’den Mardin’e, İzmir’den Tarsus’a, Safranbolu’dan Sivas ve Urfa’ya gidildi. Buralarda esnafın çayını, çorbasını içen yazar, diyaloglara dayanarak Osmanlı çarşılarının tarihini ve kültürünü yansıtmaya çalıştı. Kaynak olarak da Ahilik teşkilatından ve Evliya Çelebi’den faydalandı. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar’da gözlemlerini öne çıkaran Hüseyin Öztürk, bedestelerin, çarşıların bugün kaderine terk edildiğinden, harap bitap halde bırakıldığından dert yandı.
Yazar Hüseyin Öztürk, Osmanlı Devleti’nin çarşı ve esnaf kültürünü mercek altına aldı. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar adlı kitabı için Türkiye’nin dört bir yanına giden Öztürk, arastalar ile bedestenleri dolaştı; esnaflarla mülakat yaptı. Kitabında Ahilik geleneğinden yararlanırken, bedestenler ve çarşıların hem tarihi hem kültürel katkılarına değindi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) yayınlarından çıkan kitapta zeytin, incir ve üzümün yetiştiği bölgelerde önemli uygarlıkların egemen olduğuna işaret edildi. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar’da; ticarette atılımın 14’üncü asırda Osmanlı Devleti ile başladığı vurgulandı. Sınırları genişleyen devletin gittiği her yere kültürünü taşıdığı, çarşıları da kendine özgü mimarisi ile inşa ettirdiği belirtildi. Eserde, “Osmanlı’da ticari kuralları devletle birlikte Ahilik teşkilatı belirler. Sonra sırasıyla vakıflar ve gönüllü kuruluşlar devreye girer. Yönetenelerin yönettiği bir ticaret anlayışından ziyade çalışanların yönettiği bir ticari kültür hâkim olur çarşı-pazara. Böylece 14’üncü asırdan 17’inci asıra dek kesintisiz, 19’uncu asrın ortalarına dek de kesintili olarak ‘insan odaklı bir medeniyet ve alışveriş kültürü’ denizaşırı ülkelere kadar gider ve kendisini kabul ettirir.” denildi. Kitap için havadan ve karadan binlerce kilometre yol kat edildi. Edirne’den Mardin’e, İzmir’den Tarsus’a, Safranbolu’dan Sivas ve Urfa’ya gidildi. Buralarda esnafın çayını, çorbasını içen yazar, diyaloglara dayanarak Osmanlı çarşılarının tarihini ve kültürünü yansıtmaya çalıştı. Kaynak olarak da Ahilik teşkilatından ve Evliya Çelebi’den faydalandı. Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar’da gözlemlerini öne çıkaran Hüseyin Öztürk, bedestelerin, çarşıların bugün kaderine terk edildiğinden, harap bitap halde bırakıldığından dert yandı.