2012-01-21 13:53
Tarih Haber / Padişahlar evliya mıdır?
Padişahlar evliya mıdır?
Tüm erkek çocukları öldürten Firavun vakası tanıdık geliyor mu? Peki, Hz. Yusuf’u kuyuya neden atmıştı kardeşleri?
Geçen haftaki yazımız Sultan III. Mehmet’in şahsında Osmanlı’da kardeş katli mefhumu üzerine olmaması, ilk vakanüvistin sürülme nedeni olarak verdiği rijit bilgilerden biri olmasına rağmen konu öyle algılanmak istendi, öyle algılandı. Çok fazla mail aldım. Padişahların imanından, ibadet aşkından, seferlerinden bahsetmem, yaptığım büyük hatanın telafisi yönünde bir yazı kaleme almam için. Peki öyle yapalım.
İkindinin Sünnetini Terk Etmeyen İmam Olsun!
Fatih Sultan Mehmet ikindi namazı için toplanan kalabalığa seslenir: “İçinizde ikindi namazının sünnetini terk etmeyen varsa o imamlık etsin.” Elbet cemaatten çıt çıkmaz. Herkes uskut kesilir. Fatih öne atılır: “Yine iş başa düştü.” der ve cemaate imamlık yapar.
Oldu mu; sünneti hiç terk etmezmiş Fatih, imanını ispat edebildik mi? Kim kimin imanını ispat edebilir? Var mıdır iman formülü! Bilmiyorum, ilgilendirmiyor da beni. İman Allah ile kul arasında. Benim derdim geçmişin iyi yönlerini örnek almanın yanında, yapılan yanlışları da görmek, mükerrer tarihe engel olmak maksadıyla.
Kardeş Katli Yasası
Fatih Sultan Mehmet’in kundaktaki kardeşini boğdurarak öldürttüğünü biliyor muydunuz? Fatih, devletin bekası için “kardeş katlini” yasallaştırmasıyla ünlenmiştir.
“Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdır. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar”.
Kuruluşla Başlayan Gelenek
Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey’le birlikte aile içi cinayetler dizisi başlar. Osman Bey, öz amcası Dündar Bey’i kendi elleriyle boğarak öldürür ve cesedini sergiler.
Birinci Murat Hızını Alamadı
I. Murat, babadan oğla geçen saltanat geleneğini bozarak, padişah olması gereken ağabeyi Halil’i öldürüp tahta geçti. Tahta geçtikten sonra diğer kardeşi İbrahim’i, öz oğlu Savcı Bey’i de öldürttü. Yıldırım Beyazıt’ın tahta geçtikten sonra yaptığı ilk iş, on kardeşini boğazlamak oldu. (Şehzade kanı kutsal kabul edildiğinden, boğma tekniği kullanılıyor) Yıldırım Beyazıt İran’a esir düşünce, onun yerine geçen oğlu Çelebi Mehmet, kardeşi İsa’yı boğdurttu.
İkinci, Birinciyi Aratmadı
II. Murat tahta geçince geleneği sürdürdü. Kardeşi Mustafa’yı öldürttü, diğer kardeşlerinin gözlerine ‘mil’ çektirdi. Amcası Mustafa’yı kendi elleriyle öldürdükten sonra ibret olsun diye cesedini Edirne surlarına astırdı. Daha sonra alelacele bir ferman yayınlayarak ahaliyi amcasının cesedini izlemeye zorladı. Ceset, asıldığı yerde çürüdü.
Ölüm Cem’i İtalya’da Buldu
Fatih öldükten sonra iki oğlu hayatta kaldı: II. Beyazıt ve Cem. Tahta II. Beyazıt oturunca, Cem İtalya’ya kaçtı. Beyazıt İtalya’ya kaçan kardeşi Cem’in peşini bırakmadı. Önce Cem’in ülkede kalan çocukları Oğuz Han ve Ahmet Paşa’yı öldürttü. Daha sonra yüklüce rüşvet ödeyerek İtalya’da yaşayan kardeşini boğdurttu. Yavuz, işe kardeşleri Şah, Alem Şah, Mahmut ve Mahmut’un oğulları Mehmet, Musa, Emin, Orhan ve Osman’ı boğdurtmakla başlamıştı. Sonra büyük ağabeyi Korkut’u öldürdü. Kardeşi Ahmet’le yaptığı Yenişehir savaşını kazanınca onu da öldürttü, ölüsünü sergiledi. Amcasının Bursa’da bulunan beş oğlunu İstanbul’a getirterek öldürdü ve böylece kendisinden başka soyunda insan bırakmadı. Ol nedenle Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde ona rakip bir tek kişi dahi yoktu fakat o da biricik şehzadesi Mustafa’yı gözlerinin önünde cellada teslim etti.
Yeni Rekorlar Kırılıyor
III. Murat tahta geçer geçmez 5 kardeşini öldürttü. IV. Murat 4 kardeşini öldürdükten sonra, babaannesi Kösem Sultan’ı öldürttü.
Saçmalamayın, Veraset Sistemi mi Kaldı?
Saçmalamayın, veraset sistemi mi kaldı, Cumhurbaşkanının kardeşini öldürme ihtimali mi var ki, neyin muadili bu hatırlatmalar diyenlere resme daha dikkatli bakmalarını, iki resim arasındaki 7 ortak noktayı görmelerini salık veririm.
Hrant Dink ve diğer suikast girişimleri, Uludere saldırısı aynı korku psikolojisinin ürünü vukuatlar değil mi? Dersim’den Hrant Dink’e, faili meçhullere, ev mezarlara, asit çukurlarına, evlerinden tecrit edilen Ermenilere, Sarıkamışlarda donmaya gönderilen bedenlere, köyleri yakılan Kürtlere, başörtüsünden dolayı eğitim hakkı elinden alınan çocuklara, öğretmenlere, doktorlara, toplum mühendisliğine soyunup kaderi elinde bulundurduklarını sananların sahte şeyhlerle ortak yapım 28 Şubat prodüksiyonlarına, “ya bana zararı dokunursa” paranoyasının tezahürü benim canımın yanma ihtimaline karşı varsın seninki yansın bencilliğinin dik alası otokratik (yetkeci) yaklaşımlar değil mi?
İhtimaller İhtimaller…
III. Mehmet neden 19 kardeşini boğdurttu? Devletin bekası için mi, yoksa korku psikolojisi mi? Savaştan korkup kaçtığına göre sanırım metanetli, kendini devletine adayan cesur bir yönetici olduğunu söyleyemeyiz. Diğer kardeşlerinin ondan daha yetkin bir yönetici olmadığından nasıl emin olabildi? Annesinden süt emerken alınan bir bebeğin istikbalini “yoktan var eden” den başka kim bilebilirdi? Ayrıca o daha bir bebektir, kafalarda ne tür tilkiler dönmektedir?
1) Ahmed henüz çocuk yaştadır ve yaşayıp yaşamayacağı belli değildir.
2) Yaşasa bile çocuğu olup olmayacağı belli değildir.
3) Çocuğu olsa bile yetişkinliğine kadar yaşayıp yaşamayacağı belli değildir.
4) Çocuğu olup yetişkin yaşa erişse bile erkek çocuğu olacağının garantisi yoktur.
Olsun ne olur, ne olmaz ortadan kaldıralım.
Şimdi Eski Defterleri Neden Açıyoruz?
Dün ne yaptığını hatırlamayan birinin bu gün aynı hatayı tekrar etmesinden doğal ne olabilir. Tarihimizdeki yanlışların üstünü örter, “padişahlar evliyaullah” der, her yaptıklarını mazur görür, Hızır(a.s) ile Hz. Musa kıssasındaki gibi şer görünendeki hayr hükmünde “vardır bir hikmeti” demeye devam edersek, Müslüman bir hatayı iki kez yapmaz mealindeki hadise kulaklarımızı tıkar, o yılanın bizi defalarca aynı yerden sokmasına göz yummuş oluruz.
Enaniyet Zehrinden Arındır Bedenini
Bir mantık çerçevesine oturtalım dersek mevzuyu, tarihi tarihle açıklamak gayretine girip, tahtıma göz dikecek diye Hz. Musa doğduğunda tüm erkek çocukları öldürten Firavun vakası tanıdık geliyor mu? Peki, Hz. Yusuf’u kuyuya neden atmıştı kardeşleri? Rakibi yok etmek kesin çözüm, öyle mi?
Resmi ve şer’i hukuk eyleme dökülmeyeni suç saymazken düşünce suçundan sürülen, yargılanan, hüküm giyen, asılan bir neslin evlatlarıyız. Mantığımız hırslarımızın yanında uysal bir kediye dönüşüveriyor, kaplan kesiliyor karanlık taraflarımız.
Rakibi yok et, risk alma!
Diğerinin yaşam hakkı, imtihan süreci, kaderi benim ellerimde mi?
Ben kimim peki, diğerinden önemli yapan bu bedenin içindeki zaruri görevim mi? Ben, diğeri… Hangimiz daha önemli?
Başrol senin öteki figüran öyle mi! Hadi oradan, bir an önce kendine gel ve enaniyet zehrinden arındır bedenini.
Geçen haftaki yazımız Sultan III. Mehmet’in şahsında Osmanlı’da kardeş katli mefhumu üzerine olmaması, ilk vakanüvistin sürülme nedeni olarak verdiği rijit bilgilerden biri olmasına rağmen konu öyle algılanmak istendi, öyle algılandı. Çok fazla mail aldım. Padişahların imanından, ibadet aşkından, seferlerinden bahsetmem, yaptığım büyük hatanın telafisi yönünde bir yazı kaleme almam için. Peki öyle yapalım.
İkindinin Sünnetini Terk Etmeyen İmam Olsun!
Fatih Sultan Mehmet ikindi namazı için toplanan kalabalığa seslenir: “İçinizde ikindi namazının sünnetini terk etmeyen varsa o imamlık etsin.” Elbet cemaatten çıt çıkmaz. Herkes uskut kesilir. Fatih öne atılır: “Yine iş başa düştü.” der ve cemaate imamlık yapar.
Oldu mu; sünneti hiç terk etmezmiş Fatih, imanını ispat edebildik mi? Kim kimin imanını ispat edebilir? Var mıdır iman formülü! Bilmiyorum, ilgilendirmiyor da beni. İman Allah ile kul arasında. Benim derdim geçmişin iyi yönlerini örnek almanın yanında, yapılan yanlışları da görmek, mükerrer tarihe engel olmak maksadıyla.
Kardeş Katli Yasası
Fatih Sultan Mehmet’in kundaktaki kardeşini boğdurarak öldürttüğünü biliyor muydunuz? Fatih, devletin bekası için “kardeş katlini” yasallaştırmasıyla ünlenmiştir.
“Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdır. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar”.
Kuruluşla Başlayan Gelenek
Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey’le birlikte aile içi cinayetler dizisi başlar. Osman Bey, öz amcası Dündar Bey’i kendi elleriyle boğarak öldürür ve cesedini sergiler.
Birinci Murat Hızını Alamadı
I. Murat, babadan oğla geçen saltanat geleneğini bozarak, padişah olması gereken ağabeyi Halil’i öldürüp tahta geçti. Tahta geçtikten sonra diğer kardeşi İbrahim’i, öz oğlu Savcı Bey’i de öldürttü. Yıldırım Beyazıt’ın tahta geçtikten sonra yaptığı ilk iş, on kardeşini boğazlamak oldu. (Şehzade kanı kutsal kabul edildiğinden, boğma tekniği kullanılıyor) Yıldırım Beyazıt İran’a esir düşünce, onun yerine geçen oğlu Çelebi Mehmet, kardeşi İsa’yı boğdurttu.
İkinci, Birinciyi Aratmadı
II. Murat tahta geçince geleneği sürdürdü. Kardeşi Mustafa’yı öldürttü, diğer kardeşlerinin gözlerine ‘mil’ çektirdi. Amcası Mustafa’yı kendi elleriyle öldürdükten sonra ibret olsun diye cesedini Edirne surlarına astırdı. Daha sonra alelacele bir ferman yayınlayarak ahaliyi amcasının cesedini izlemeye zorladı. Ceset, asıldığı yerde çürüdü.
Ölüm Cem’i İtalya’da Buldu
Fatih öldükten sonra iki oğlu hayatta kaldı: II. Beyazıt ve Cem. Tahta II. Beyazıt oturunca, Cem İtalya’ya kaçtı. Beyazıt İtalya’ya kaçan kardeşi Cem’in peşini bırakmadı. Önce Cem’in ülkede kalan çocukları Oğuz Han ve Ahmet Paşa’yı öldürttü. Daha sonra yüklüce rüşvet ödeyerek İtalya’da yaşayan kardeşini boğdurttu. Yavuz, işe kardeşleri Şah, Alem Şah, Mahmut ve Mahmut’un oğulları Mehmet, Musa, Emin, Orhan ve Osman’ı boğdurtmakla başlamıştı. Sonra büyük ağabeyi Korkut’u öldürdü. Kardeşi Ahmet’le yaptığı Yenişehir savaşını kazanınca onu da öldürttü, ölüsünü sergiledi. Amcasının Bursa’da bulunan beş oğlunu İstanbul’a getirterek öldürdü ve böylece kendisinden başka soyunda insan bırakmadı. Ol nedenle Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde ona rakip bir tek kişi dahi yoktu fakat o da biricik şehzadesi Mustafa’yı gözlerinin önünde cellada teslim etti.
Yeni Rekorlar Kırılıyor
III. Murat tahta geçer geçmez 5 kardeşini öldürttü. IV. Murat 4 kardeşini öldürdükten sonra, babaannesi Kösem Sultan’ı öldürttü.
Saçmalamayın, Veraset Sistemi mi Kaldı?
Saçmalamayın, veraset sistemi mi kaldı, Cumhurbaşkanının kardeşini öldürme ihtimali mi var ki, neyin muadili bu hatırlatmalar diyenlere resme daha dikkatli bakmalarını, iki resim arasındaki 7 ortak noktayı görmelerini salık veririm.
Hrant Dink ve diğer suikast girişimleri, Uludere saldırısı aynı korku psikolojisinin ürünü vukuatlar değil mi? Dersim’den Hrant Dink’e, faili meçhullere, ev mezarlara, asit çukurlarına, evlerinden tecrit edilen Ermenilere, Sarıkamışlarda donmaya gönderilen bedenlere, köyleri yakılan Kürtlere, başörtüsünden dolayı eğitim hakkı elinden alınan çocuklara, öğretmenlere, doktorlara, toplum mühendisliğine soyunup kaderi elinde bulundurduklarını sananların sahte şeyhlerle ortak yapım 28 Şubat prodüksiyonlarına, “ya bana zararı dokunursa” paranoyasının tezahürü benim canımın yanma ihtimaline karşı varsın seninki yansın bencilliğinin dik alası otokratik (yetkeci) yaklaşımlar değil mi?
İhtimaller İhtimaller…
III. Mehmet neden 19 kardeşini boğdurttu? Devletin bekası için mi, yoksa korku psikolojisi mi? Savaştan korkup kaçtığına göre sanırım metanetli, kendini devletine adayan cesur bir yönetici olduğunu söyleyemeyiz. Diğer kardeşlerinin ondan daha yetkin bir yönetici olmadığından nasıl emin olabildi? Annesinden süt emerken alınan bir bebeğin istikbalini “yoktan var eden” den başka kim bilebilirdi? Ayrıca o daha bir bebektir, kafalarda ne tür tilkiler dönmektedir?
1) Ahmed henüz çocuk yaştadır ve yaşayıp yaşamayacağı belli değildir.
2) Yaşasa bile çocuğu olup olmayacağı belli değildir.
3) Çocuğu olsa bile yetişkinliğine kadar yaşayıp yaşamayacağı belli değildir.
4) Çocuğu olup yetişkin yaşa erişse bile erkek çocuğu olacağının garantisi yoktur.
Olsun ne olur, ne olmaz ortadan kaldıralım.
Şimdi Eski Defterleri Neden Açıyoruz?
Dün ne yaptığını hatırlamayan birinin bu gün aynı hatayı tekrar etmesinden doğal ne olabilir. Tarihimizdeki yanlışların üstünü örter, “padişahlar evliyaullah” der, her yaptıklarını mazur görür, Hızır(a.s) ile Hz. Musa kıssasındaki gibi şer görünendeki hayr hükmünde “vardır bir hikmeti” demeye devam edersek, Müslüman bir hatayı iki kez yapmaz mealindeki hadise kulaklarımızı tıkar, o yılanın bizi defalarca aynı yerden sokmasına göz yummuş oluruz.
Enaniyet Zehrinden Arındır Bedenini
Bir mantık çerçevesine oturtalım dersek mevzuyu, tarihi tarihle açıklamak gayretine girip, tahtıma göz dikecek diye Hz. Musa doğduğunda tüm erkek çocukları öldürten Firavun vakası tanıdık geliyor mu? Peki, Hz. Yusuf’u kuyuya neden atmıştı kardeşleri? Rakibi yok etmek kesin çözüm, öyle mi?
Resmi ve şer’i hukuk eyleme dökülmeyeni suç saymazken düşünce suçundan sürülen, yargılanan, hüküm giyen, asılan bir neslin evlatlarıyız. Mantığımız hırslarımızın yanında uysal bir kediye dönüşüveriyor, kaplan kesiliyor karanlık taraflarımız.
Rakibi yok et, risk alma!
Diğerinin yaşam hakkı, imtihan süreci, kaderi benim ellerimde mi?
Ben kimim peki, diğerinden önemli yapan bu bedenin içindeki zaruri görevim mi? Ben, diğeri… Hangimiz daha önemli?
Başrol senin öteki figüran öyle mi! Hadi oradan, bir an önce kendine gel ve enaniyet zehrinden arındır bedenini.