Almanya Şansölyesi Merkel’in, “Yunanistan’ın başına bir yabancı komiser dikelim” önerisine Atina hükümeti şiddetle karşı çıktı. ‘Komşu’nun bu çirkin teklifi reddetmesi isabetli olmuş bence. Tabii ki ne kadar direnebilirler bu teklife bilemeyiz. Ama AB’nin ipini elinde tutan Almanya işi metazori hale getirirse kim karşı çıkabilir o da ayrı bir muamma...
Biliyorsunuz Cihan İmparatorluğu Osmanlı’nın batış nedenlerinden biri de bu tür bir uygulamaya tabi tutulmasıydı. Artan dış borçları ödemek için dayatılan “Düyun-u Umumiye” neredeyse devlet kurumu haline gelmişti. Sayısız çalışanı vardı. Osmanlı çalışanları maaşlarını 3 ayda bir alabiliyordu. Ancak Osmanlı’nın parasının kıymetli olması ve enflasyonsuz hayat sayesinde bu insanlar rahatça geçimlerini sağlayabiliyorlardı. Bilfiil 67 yıl faaliyet gösteren bu kurum yüzünden Osmanlı’nın borçlarını ancak 1954 yılında bitirebildik. Kısacası Düyun-u Umumiye bir kâbustu, Osmanlı’dan Cumhuriyete devredilen.
Yunanistan’la yüzyıllara dayanan bir hukukumuz var. Her ne kadar millî davamız Kıbrıs, AB ve azınlıklar konusunda ters de düşsek, komşumuzun başına böyle bir belanın musallat olmasına gönlümüz razı gelmez. Allah hiçbir ülkeyi komşumuzun durumuna düşürmesin!..


Yavru kuş yuvada gördüğünü yapar
Birinci perde: Boşanmaların geneli şiddetli geçimsizlikten kaynaklanır. Evlilik dışı “Seviyeli birlikteliğin” (o ne demekse) hâkim olduğu sanat âleminde çok yaygın boşanma sebebi ise ruhen ve bedenen uyuşamamaktır. Son dönemin gözde boşanma sebebi ise internet! İster inanın, ister inanmayın. Boşanmaların yüzde 10’unun sebebiymiş, bu teknoloji harikası buluş. Bu iddiayı da dillendiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin. Bakan Hanım “internet boşanmaları”nın önüne geçebilmek için çalışma başlatmış.
İkinci perde: Çağrı merkezlerine eleman temin eden AssisTT Şirketinin genel müdürü Adil Zembat, gençlerin evliliklerinde çok etkili olduklarını söylüyor. Gerekçesini ise “Kız isterken damat adayı bizde çalışıyorsa sorgulamadan kızı veriyorlar” sözleriyle dile getiriyor. Eski yıllarda devlet memuru olmak çok itibarlıydı. Aileler memurlara kız vermeyi geleceğin güvencesi olarak görürlerdi. Şimdi itibarı azalan ve geçim sıkıntısı çeken memurların işi çok zor.
Final: Sağlam temeller üzerine oturtulmayan evliliklerin sürmesi imkânsız. Boşanmaların ilk 5 yıl içinde yüzde 40’lar civarında olduğunu dikkate aldığımızda devlete de, hükümete de, ailelere de düşen sorumlulukların yeterince yerine getirilmediğini anlıyoruz. Hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız ki geleceğin sağlıklı nesillerini yetiştirebilelim. Var mısınız?!.


Alamet-i farika
CHP; dört gün içinde iki olağanüstü kurultay yapacak. İlki 26 Şubat’ta, ikincisi 1 Mart’ta. Bu vesileyle Türk Patent Enstitüsü yetkililerinden bir ricamız var; “olağanüstü” unvanının isim hakkı ‘başvuruya gerek kalmaksızın’ CHP’ye verilsin. Verilsin ki, CHP Türk siyasi tarihinde bir ilke daha imza atmış olsun böylece?!.