2012-02-06 13:52
Tarih Haber / Aynı Karanlık El
Aynı Karanlık El
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın Erdoğan’ın ‘Kahramanmaraş, Sivas, Çorum olayları, Kanlı 1 Mayıs, 28 Şubat Dönemi ve Danıştay Saldırısı arkasında İttihat ve Terakki zihniyeti bulunduğu’ yönündeki açıklamasını değerlendiren tarihçi ve siyaset bilimciler, Osmanlı’nın son döneminden günümüze kadar uzanan karanlık olaylarda ‘bu zihtiyetin izleri’ olduğunu söyledi.
Türkiye’deki hakim gücün simgesi
Uzmanların görüşleri, şunları söyledi:
8S.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay: İttihat ve Terakki zihniyeti Türkiye’de daima hakim olmuş gücün simgesidir. Ülkenin yönetimini uzun süre onlar sürdürmüştür. İktidarlar değişmiştir, o zihniyet değişmemiştir. İktidarlar da o zihniyete bir türlü karşı duramamışlardır. Fakat bugün AK Parti iktidarının ve Başbakan Erdoğan’ın biz siyaset bilimcilerin de çokça dile getirdiği bir tespiti kuvvetli olarak vurguladığını görüyoruz. Buna şahit olmak, bir iktidarın Türkiye’de yaşanan olayların tamamını doğru analiz ettiğini görmek çok önemli. Bu zihniyet Başbakan Erdoğan’ın saydığı olayların dışında Uludere olayında da vardır. İktidar olamayınca hırçınlık ederler. Bunu unutmamak lazım. Bu zihniyet aynı zamanda Hrant Dink olayında da vardır. Türkiye’deki karanlık olaylarda bu zihniyetin izi sürülebilir.
Abdülaziz’in öldürülmesine kadar
8Tarihçi - Yazar Avni Özgürel: Bu tespitler genel hatları itibariyle doğru. Türkiye’deki darbeci zihniyet çok eskiye gider. Elbette Osmanlı saltanatı döneminde padişaha karşı yeniçerinin birçok ayaklanması oldu ama bunlar darbe değildi. Darbeci zihniyet Sultan Abdülaziz’in öldürülmesi ile başlıyor. İttihat ve Terakki de kendi zihni alt yapısını bu olaydan alıyor ve günümüze kadar taşıyor. Bugün 31 Mart Vakası dediğimiz olay da İttihat ve Terakki’nin köpürttüğü bir olaydır, bir irtica ayaklanması değildir. Bunu bugün görebiliyoruz, tarihçiler de böyle düşünüyor. Aynı şekilde bu zihniyet 1960 ihtilalinde de, 12 Mart öncesindeki dönemde de, 28 Şubat döneminde de vardı. Varlığını sürdürdü. Şimdi ise buna bir karşı duruş var. Başbakan Erdoğan da bunu ifade ediyor.
Türkiye’deki hakim gücün simgesi
Uzmanların görüşleri, şunları söyledi:
8S.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay: İttihat ve Terakki zihniyeti Türkiye’de daima hakim olmuş gücün simgesidir. Ülkenin yönetimini uzun süre onlar sürdürmüştür. İktidarlar değişmiştir, o zihniyet değişmemiştir. İktidarlar da o zihniyete bir türlü karşı duramamışlardır. Fakat bugün AK Parti iktidarının ve Başbakan Erdoğan’ın biz siyaset bilimcilerin de çokça dile getirdiği bir tespiti kuvvetli olarak vurguladığını görüyoruz. Buna şahit olmak, bir iktidarın Türkiye’de yaşanan olayların tamamını doğru analiz ettiğini görmek çok önemli. Bu zihniyet Başbakan Erdoğan’ın saydığı olayların dışında Uludere olayında da vardır. İktidar olamayınca hırçınlık ederler. Bunu unutmamak lazım. Bu zihniyet aynı zamanda Hrant Dink olayında da vardır. Türkiye’deki karanlık olaylarda bu zihniyetin izi sürülebilir.
Abdülaziz’in öldürülmesine kadar
8Tarihçi - Yazar Avni Özgürel: Bu tespitler genel hatları itibariyle doğru. Türkiye’deki darbeci zihniyet çok eskiye gider. Elbette Osmanlı saltanatı döneminde padişaha karşı yeniçerinin birçok ayaklanması oldu ama bunlar darbe değildi. Darbeci zihniyet Sultan Abdülaziz’in öldürülmesi ile başlıyor. İttihat ve Terakki de kendi zihni alt yapısını bu olaydan alıyor ve günümüze kadar taşıyor. Bugün 31 Mart Vakası dediğimiz olay da İttihat ve Terakki’nin köpürttüğü bir olaydır, bir irtica ayaklanması değildir. Bunu bugün görebiliyoruz, tarihçiler de böyle düşünüyor. Aynı şekilde bu zihniyet 1960 ihtilalinde de, 12 Mart öncesindeki dönemde de, 28 Şubat döneminde de vardı. Varlığını sürdürdü. Şimdi ise buna bir karşı duruş var. Başbakan Erdoğan da bunu ifade ediyor.