osmanlı Teması
RSS
Siteye Giriş Favoriler
  • Büyük Tutkular Yeteneğinide Kendisi Yaratır.(Fatih Sultan Mehmed Han)
  • Davamız Kuru Bir Cihangirlik Davası Değildir Davamız Bilakis İslam Davasıdır(Ertuğrul Gazi)
  • Osmanlılar Kainat Tarihinin Gördüğü En Büyük İmparatorluklardan Birini Kurdular.
  • Osmanlı Başarısının İki Sebebi: Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve Askeri Teknikteki Üstünlük İdi.
  • Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi: Adalet Düzenindeki Üstünlük Ve İnsaniliktir.
  • Osmanlı Bu Gün: Dünyanın Geri Kalan Devletleri Toplam Gücü Üzerinde Bir Kudrete Sahiptir.

Cezayir soykırımını baban Osmanlı yı da deden bilir

Osmanlı yı da deden bilir
Osmanlı yı da deden bilir
Devletin zirvesinden Fransa’ya tepki büyüyor. Cezayir halkının yüzde 15’inin Fransa tarafından katledildiğini hatırlatan Erdoğan, “Sarkozy’nin babası Cezayir’de askerlik yaptı. Oğluna anlatacağı çok şey var” dedi.

- BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Cezayİr’de İnsanları fırınlarda yakan Fransa değİl mİ?

Önceki gün Fransa Ulusal Meclisi’nde Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir yasa teklifi oylandı ve kabul edildi. Konuya ilişkin değerlendirmemizi yaptık ve Fransa’ya yönelik uygulayacağımız bazı tedbirleri açıkladık. Cezayir’de, 1945 yılından itibaren tahminen nüfusun yüzde 15’i Fransızların katliamına uğramıştır. Bu bir soykırımdır. Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı, acımasızca şehit edildi. Eğer Fransa Cumhurbaşkanı sayın Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Pol Sarkozy’e sorsun. Babası Pol Sarkozy, 1940’larda Cezayir’deki Fransız lejyonunda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir’deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır.

Osmanlı hoşgörüsüne sığındılar

Sarkozy’e bir başka hususu daha hatırlatmak isterim. 1492 yılından itibaren, yani 15’inci yüzyılın sonlarından itibaren binlerce Musevi aile, İspanya’dan engizisyondan kaçarken onlara Osmanlı devleti, yani bizim dedelerimiz kucak açtı. ‘Niye ikide bir bunları hatırlatıyorsun?’ diye rahatsız oluyorlar... Tarih bilmiyorsunuz da onun için. Binlerce Musevi, Osmanlı topraklarına, Osmanlı’nın hoşgörüsüne sığındı. İspanya’dan kaçıp Osmanlı’ya sığınan Museviler, bugün Yunanistan’da bulunan Selanik şehrine ve çevresine yerleştirildiler. Benedikt Malla, işte Osmanlı’nın sahip çıktığı, kucak açtığı bu Musevilerden biridir. Selanik Osmanlı idaresinden ayrıldıktan sonra 1904 yılında Fransa’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Benedikt Malla, Sarkozy’nin de dedesidir. Sarkozy, Türkiye’nin tarihinde soykırım bulamaz. Eğer Türkiye tarihine bakarsa, eğer kendi ailesine, kendi aile şeceresine şöyle bir derinliğine bakarsa, orada Türkiye’nin, Türklerin yardımından, hoşgörüsünden, şefkatinden başka hiçbir şey görmez ve göremez.

Yüreği olan Meclis’e gelirdi

Maalesef Sarkozy art niyetle, önyargıyla ve oy hırsıyla baktı ve görmesi gerekenleri görmekten aciz kaldı. Bu ifadelerim asla Fransız halkına yönelik değil. Fransa’daki bu ayrımcı, ırkçı bazı hezeyan içinde olan yönetime karşı. Oylama çok manidardır. 557 kişilik bir parlamentonun içinden 55 kişinin katılımıyla ve orada 11 kişinin ret verdiği, 30 küsur kişinin de ‘kabul’ dediği bir oyla böyle bir netice alıyorlar. Böyle gayriciddi bir oylama olabilir mi? Eğer yüreğin varsa tüm grubunla parlamentoya girersin ama maalesef bunlarda o yürek yok. Avrupa Birliği’nde de bize Fransa aynen bu şekilde yaptı. Hala aynı şekilde yapıyor. 8MUSTAFA MEYDAN

- CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL

Savaş zamanı bİle taraflar konuşur

Fransa Meclisi’nde 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarıyla ilgili yapılan görüşmeler ve tasarının kabulü ibret verici. Kararın ardından kimse samimi görüşünü ifade edemeyecek. Bu konuda tarihçiler yeni konular, bulgular, açıklamalar yapamayacak. Fransa’nın resmi görüşünün dışında görüş ifade eden herkes suçlu bulunacak ve cezalandırılacak. Umut ederim ki, Fransız Ulusal Meclisi’nde başlayan bu tartışma ve kararlaştırılan bu kanun teklifi, bundan sonraki sürecinde işlemez. Hükümetimizin ve halkımızın tepkisi, tamamen meşrudur. Türk-Fransız ilişkileri çok kadimdir ama Fransa’nın bugünkü Cumhurbaşkanı Türkiye’ye karşı çok ön yargıları olan bir şahsiyettir. Fransa artık tarafsızlığını yitirdiği için Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ihtilafa çözüm bulmak için kurulmuş olan Minsk Grubu üyeliğinden ayrılmalıdır. Ayrıca şunu söylemek isterim; savaş anında bile devlet başkanları ve cumhurbaşkanları birbiriyle konuşur. Sarkozy telefonlarımıza çıkmadı. Bu karşımızdaki sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye karşı ön yargılarını göstermenin ötesinde kendisiyle ilgili sorunlarını ortaya koymaktadır.

-Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu

Tepkİ gösterenler telefonları kİtledİ

Fransa meclisinde 1915 olaylarıyla ilgili yasa teklifinin kabul edilmesinden sonra alınan tedbirler kapsamında Ankara’ya döndüm. Tasarı yasalaşmadı ve senatoya ne zaman gideceği belli değil. 10 Ocak-22 şubat tarihleri arasında mutlaka gündeme yazdırılır gibi yüzde 100’lük bir durum yok. Mecliste 577 milletvekili olmasına rağmen tasarı 40-50 milletvekili ile görüşüldü. Madem böyle daha iddialı bir şeyse iktidar da muhalefet de daha kalabalık sayıda milletvekili ile katılabilirdi. Benim gördüğüm bir şaşkınlık var. Mahcubiyet var. Bir ‘Bu nereden çıktı?’ iki ‘Biz bu kadar Türkiye’den tepki beklemiyorduk’. Şimdi Fransızlar kendi içlerinde hesaplaşıyor. İşin enteresan tarafı, hükümetten kaynaklanmasına rağmen bizim lehimize en şiddetli muhalefeti hükümet mensubu milletvekilleri gösterdi. Bütün gazetelerin manşetinde Türkiye’nin tepkisi var. Fransa’da gündemin birinci maddesi bu. Teklifin kabulünden sonra Kuzey Afrika kökenli Fransızlar telefonlarımızı kitleyecek kadar bize destek oldu. Fransız iş çevreleri de büyük bir sıkıntı ve endişe içinde. Onlar da hükümet üzerinde ‘Yapmayın’, ‘Etmeyin’, ‘Yanlış olur’ diye ciddi baskılar yapıyor.

Fransa kralı Kanuni’den yardım istemişti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’da kabul edilen Ermeni tasarısını eleştiren konuşmasında Türkiye’yi ziyareti esnasında Sarkozy’e bir belge hediye ettiğini hatırlattı. Söz konusu belge 1526’da işgal altındaki Fransa’nın tutuklu kralı Françesko’ya Kanuni Sultan Süleyman’ın gönderdiği mektup. İşte o mektupta Kanuni Fransa kralına şöyle sesleniyor: “Ben ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz’in, Karadeniz’in, Rumeli’nin, Anadolu’nun, Karaman’ın, Sivas’ın, Zülkadriye’nin, Diyarbekir’in, Kürdistan’ın, Azerbaycan’ın, Acem’in, Şam’ın, Haleb’in, Mısır’ın, Mekke’nin, Medine’nin, Kudüs’ün, Arabistan’ın ve Yemen’in ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han’ım. Sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Françesko’sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. Gönlünüzü ferah tutun ve sakın üzülmeyin. Sadece Allah’ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. Selim’in oğlu Süleyman.“

Geri
Henüz yorum yapılmamıştır.

Oylar:
Average members rating (out of 10) : Henüz Oylanmamış   
Votes: 0