2013-08-11 01:04
Tarih Haber / Osmanlı da dikkat çeken bayram adetleri!
Osmanlı da dikkat çeken bayram adetleri!
Prof. Dr. İskender Pala , Osmanlı 'da yaşanan bayrama dair dikkat çekici bilgiler verdi.
"Bayram ziyaretine gelenlere sade kahve ikram edilirdi."
"Kendi çocuğuna alınan giysinin aynısından ihtiyaç sahiplerine de alınırdı."
"Dilenciden eşrafa kadar herkesin bir bayramlık urbası olurdu."
"Biz bir millet gibi yaşamıyoruz artık. Bayramları bir millet gibi kutlamamız lazım."
İki cihana hükmeden Osmanlı'da bayramlar da Ramazan-ı Şerif gibi neşe ve heyecanla karşılanırdı. Nesilden nesile aktarılan gelenekler şimdilerde ise unutulmaya yüz tutmuş durumda. O geleneklerin son dönemlerine yetişenler "nerede o eski bayramlar" sözleriyle geçmişe olan özlemi ve hasreti her zaman dile getiriyor.
Osmanlı'da bayram nasıl kutlanırdı? Dikkat çekici bilgiler
Osmanlı'da bayram nasıl kutlanırdı? Dikkat çekici bilgiler
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Araştırmacı - Yazar İskender Pala: "Bayram günlerinde arefeden başlayarak camilerin tamamında kaftan giyilirdi. Gecesi gündüze dönüştürülürdü."
Peki bugün göremediğimiz benzerlerine ise Anadolu'da nadir rastlanan bayramlar Osmanlı'da nasıl yaşanırdı?
Araştırmacı - Yazar Pala: "Şeker bayramı değildir. Ama şeker ikram edilir. Şekerden sonra da bayram ziyaretine gelenlere sade kahve ikram edilir. Bugün unutulan adetlerdendir bunlar."
Halk da, devlet erkanı da bayrama günler öncesinden hazırlanırdı. Hazır giyim satan mağazalar olmadığı için, bayramlıklar 15 gün önceden erbabına ısmarlanırdı. Maddi durumu iyi olanlar kendi çocuklarına aldıkları bayramlıkların aynısını ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına da alırdı.
Yazar İskender Pala: "Dilenciden eşrafa kadar herkesin bir bayramlık urbası olurdu. Bu urbanın özelliği temiz olmaktı. Güzel olmaktı. Belki hayatı boyunca iki urbası olmayan insanların biri bayramlık urbası olarak saklanırdı. Bugün yok."
Bayram kutlamaları sarayda sabah namazıyla birlikte başlardı.
İskender Pala: "Sabah namazından sonra ve bayram namazından evvel sarayda bir bayramlaşma merasimi başlar. Hepsine ayrı ayrı hediyeler verilir. Sonra topluca bayram namazına gidilir Sultanahmet veyahutta Ayasofya'ya."
Meydanlara panayırlar kurulur. Halkın padişahı görmesi için alay düzenlenirdi. Aile bireyleri aynı sofrada bir araya gelir, küskünler barışır, aradaki soğukluklar giderilirdi.
Yazar Pala: "Bayramın birinci günü kahvaltıda bütün aile toplanırdı. İkinci gün kıymetine göre gidilmesine daha değerliler, üçüncü gün değer biraz daha aşağıda olanlar."
Prof. Dr. İskender Pala, bugün gelinen noktayı bakın nasıl özetliyor?
Pala: "Biz şimdi bayram geldiğinde tatili nerede geçirelim. bayramı değil. Tatili nerede geçirelim cümlesini kuruyoruz. İşte biz kalabalık halinde yaşıyoruz. Toplum halinde yaşamıyoruz. Biz bir millet gibi yaşamıyoruz artık. Bayramları bir millet gibi kutlamamız lazım."
"Bayram ziyaretine gelenlere sade kahve ikram edilirdi."
"Kendi çocuğuna alınan giysinin aynısından ihtiyaç sahiplerine de alınırdı."
"Dilenciden eşrafa kadar herkesin bir bayramlık urbası olurdu."
"Biz bir millet gibi yaşamıyoruz artık. Bayramları bir millet gibi kutlamamız lazım."
İki cihana hükmeden Osmanlı'da bayramlar da Ramazan-ı Şerif gibi neşe ve heyecanla karşılanırdı. Nesilden nesile aktarılan gelenekler şimdilerde ise unutulmaya yüz tutmuş durumda. O geleneklerin son dönemlerine yetişenler "nerede o eski bayramlar" sözleriyle geçmişe olan özlemi ve hasreti her zaman dile getiriyor.
Osmanlı'da bayram nasıl kutlanırdı? Dikkat çekici bilgiler
Osmanlı'da bayram nasıl kutlanırdı? Dikkat çekici bilgiler
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Araştırmacı - Yazar İskender Pala: "Bayram günlerinde arefeden başlayarak camilerin tamamında kaftan giyilirdi. Gecesi gündüze dönüştürülürdü."
Peki bugün göremediğimiz benzerlerine ise Anadolu'da nadir rastlanan bayramlar Osmanlı'da nasıl yaşanırdı?
Araştırmacı - Yazar Pala: "Şeker bayramı değildir. Ama şeker ikram edilir. Şekerden sonra da bayram ziyaretine gelenlere sade kahve ikram edilir. Bugün unutulan adetlerdendir bunlar."
Halk da, devlet erkanı da bayrama günler öncesinden hazırlanırdı. Hazır giyim satan mağazalar olmadığı için, bayramlıklar 15 gün önceden erbabına ısmarlanırdı. Maddi durumu iyi olanlar kendi çocuklarına aldıkları bayramlıkların aynısını ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına da alırdı.
Yazar İskender Pala: "Dilenciden eşrafa kadar herkesin bir bayramlık urbası olurdu. Bu urbanın özelliği temiz olmaktı. Güzel olmaktı. Belki hayatı boyunca iki urbası olmayan insanların biri bayramlık urbası olarak saklanırdı. Bugün yok."
Bayram kutlamaları sarayda sabah namazıyla birlikte başlardı.
İskender Pala: "Sabah namazından sonra ve bayram namazından evvel sarayda bir bayramlaşma merasimi başlar. Hepsine ayrı ayrı hediyeler verilir. Sonra topluca bayram namazına gidilir Sultanahmet veyahutta Ayasofya'ya."
Meydanlara panayırlar kurulur. Halkın padişahı görmesi için alay düzenlenirdi. Aile bireyleri aynı sofrada bir araya gelir, küskünler barışır, aradaki soğukluklar giderilirdi.
Yazar Pala: "Bayramın birinci günü kahvaltıda bütün aile toplanırdı. İkinci gün kıymetine göre gidilmesine daha değerliler, üçüncü gün değer biraz daha aşağıda olanlar."
Prof. Dr. İskender Pala, bugün gelinen noktayı bakın nasıl özetliyor?
Pala: "Biz şimdi bayram geldiğinde tatili nerede geçirelim. bayramı değil. Tatili nerede geçirelim cümlesini kuruyoruz. İşte biz kalabalık halinde yaşıyoruz. Toplum halinde yaşamıyoruz. Biz bir millet gibi yaşamıyoruz artık. Bayramları bir millet gibi kutlamamız lazım."