Özellikle de o dönemlerde dini duygular daha ağırlıklı olduğu için, insanlar dinini yaşayamamaktan korkar olmuştu. Ancak Osmanlı’da böyle bir şey söz konusu olamazdı.

Osmanlı, yıllar geçtikçe daha çok büyüyen bir imparatorluk olmakla beraber, bunun getireceği şişkinlik ve şımarıklık hisleri Osmanlı’ya belki de ileriki dönemlerde sıkıntı yaşatacaktı. Ancak büyüklüğün ve güçlülüğün verdiği şımarıklık ve şişkinlik Osmanlı’nın yanından bile geçmedi. Çünkü Osmanlı her zaman bir hoşgörü devleti idi. Hatta bu sebepten dolayı binlerce ecnebi daha rahat bir yaşam sürme ümidiyle bu topraklara göç etmiştir. Osmanlı, taraflı olsun veya olmasın herkesimin ilgisini ve beğenisini çeken bir devlet konumundaydı. Öyle ki batılı tarihçiler bile Osmanlı hakkında ilginç ve bir o kadar da güzel olan gerçekler ifade etmişlerdi. O gerçeklerden bazılarını sizlerin de duymak isteyeceği türden bilgiler olduğuna kanaat getirdik ve bu gerçekleri sizler için bir araya getirdik. İşte Batılı tarihçilerin ağzından Osmanlı gerçekleri;

1.Milletlere Göre Fiyat Farkı

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-1

Fransız tarihçi olan Jean-Henri-Abdolonyme Ubicini’nin şehirde yaşayan değişik milletlerin karakter yapılarını öğrendikten sonra, hatıralarında şöyle demiştir “Bir kaide olarak, Ermeni’ye istediği paranın yarısını, Rum’a üçte birini, Yahudi’ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alışveriş ettiğiniz zaman istediğini veriniz.”

2. Batı’da ve Osmanlı’da Yalan Söylemek

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-2

İstanbul’da İngiliz elçiliği yapan G. Montagu’nun hanımı Lady Montagu: ”İngiltere’de yalancılar yaptıklarıyla övünürler. Burada ise (Osmanlı’da) yalan söylediğinden emin olunduğu zaman yalancının alnına kızgın demir basılıyor. Bu kanun eğer bizde uyg***
ırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu, ne kadar kibar sınıfına mensup kişilerin kaşlarına kadar inen peruklarla dolaşmaya mecbur kaldıkları görülür.” demiştir.

3. Eşsiz Misafirperverlik

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-3

Osmanlı askerî teşkilatını Avrupa’ya tanıtmış olmakla meşhur Comte de Marsigli Türkler’in misafirperverliği hakkında: “Türkler hiçbir din farkı gözetmeksizin bütün yabancılara karşı son derece misafirperverdirler. Ana yollar civarındaki köylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar, öğleden evvel ve akşamüstü gezintiye çıkıp yolcu bulmaya çalışırlar. Eğer bulacak olurlarsa evlerine davet ederler ve hatta çok defa misafirin hangi evde ağırlanacağını tayin ederken kavgaya bile tutuşurlar.” şeklinde ifadelerde bulunmuştur.

4. ”Devlet Olarak İnsanlığın En Muhteşem Harikası”

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-4

Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta, ”16. asırda Filistin’in sosyal yapısı üzerinde çalışırken öyle kayıtlar gördüm ki hayretler içinde kaldım. Osmanlı, üç yıl sonra bir köyden geçecek askerî birliğin öğle yemeğinden sonra yiyeceği üzümün nereden geleceğini planlamıştı. Herhalde Osmanlı, devlet olarak insanlığın en muhteşem harikasıdır” diyerek Osmanlı’nın idare ve yönetim şekline atıfta bulunmuştur

5. Etnik ve Dini Kimliğe Saygı

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-5

Avusturyalı Türkolog Anton Cornelens Schaendinger’in etnik ve dini kimliklere dair tespitleri: “İskender, Batı’dan Doğu’ya ve Hind’e kadar yayıldı. Cengiz Han, Avrupa ortalarına kadar at koş­turdu. Lakin hiçbirisi Osmanlı Türkleri gibi diğer insanların kültür ve din özgürlüğüne saygı göstermediler. Osmanlılar harikulâde bir nizam ve düzende asırlarca kendilerinden olmayan insanlarla barış içinde yaşadılar. Onun içindir ki Avrupa’da dört asır boyunca kalabilirler.”

6. Yüzyıllarca Hüküm Sürmek

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-6

İngiliz tarihçi Gibbons: “Osman Gazi’nin eseri, daha devamlı ve neticeleri itibariyle tesiri çok daha geniş ve kapsamlı idi. Osman Gazi’den başka hiç kimse, 600 sene hüküm süren bir devlete adını verememiştir.”

7. Barışın En İdeal Adresi

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-7

İngiliz Tarihçi Albert Howe Lybyer Osmanlı’nın barışın en ideal adresi olduğunu şu tespitlerde dile getirmiştir. ” Yeryüzünde bu kadar büyük çapta ve o nispette cesarete, atılganlığa bağlı bir teşebbüs pek o kadar görülmüş değildir. Tarihte bunun benzerlerini iki yerde görüyoruz:

Biri Eflâtun’un “İdeal Cumhuriyeti’nde ki bu, mefkûreci (teorik, idealist) bir hüviyet taşır. Diğer hakiki olanı da Mısır Memlûklarıdır. Osmanlılar, Memlûk sistemine galebe çalmış ve ondan daha uzun ömürlü olmuştur.”

8. Aranan ve Özlenen

batililarin-agzindan-osmanli-gercekleri-8

Sicilyalı Türkolog Dr. Giovani Pampanini’nin, bugün de geçerliliğini koruyan şu hükmü kısa ama çok çarpıcıdır: “Barış ve hoşgörü içinde birlikte yaşamak konusunda bu­gün dünya Osmanlı’nın çok gerisindedir.”