2012-01-04 12:12
Osmanlı Ansiklopedisi / Ansiklopedik Bilgi K Bölümü / Kadızade Mehmed Tahir
Kadızade Mehmed Tahir
Osmanlı âlimlerinden. Yüz dördüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. Osmanlı târihinde Vak’a-i Hayriyye adı ile anılan yeniçeri ocağının kaldınlması için fetvayı veren şeyhülislâmdır. İsmi Mehmed Tâhir olup, Tokatlı kâdı Ömer Efendi’nin oğludur. Bu sebeble Kâdızâde diye şöhret bulmuştur. 1747 (H. 1160) senesinde Tokat’ta doğdu. 1838 (H. 1254) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eyyûb Sultan civarında, Bostan İskelesi yakınına defnedildi.
Çocuk yaşında tahsile başladı ve ilk tahsilini babasından aldı. Daha sonra İstanbul’a gelip, zamanının meşhur âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri öğrendi. 1782 senesinde girdiği imtihanda üstün başarı göstererek, müderrislik rüûsunu (diplomasını) kazandı. Kâdılık mesleğini tercih ederek, Anadolu ve Rumeli’nin bir çok illerinde kâdılık yaptı. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatarak, onların din ve dünyâ saadetine vesîle oldu. 1818 senesinde İstanbul kâdılığına tâyin edildi. 1824 senesinde Anadolu kazaskeri oldu. Bu arada Rumeli payesine de nail olup, 1825 senesinde Mekkîzâde Mustafa Âsım Efendi’nin ayrılmasıyla boşalan şeyhülislâmlık makamına yükseltildi. Sultan İkinci Mahmûd Han’ın, yeniçeri ocağını kaldırıp, yerine disiplinli ve itaatkâr bir ordu kurulması fikrini samimiyetle destekledi. 1826 senesinde yeniçeri ocağının kaldırılması için fetva verdi. Bu cesur ve kararlı davranışı sebebiyle sultan İkinci Mahmûd Han’ın iltifat ve ihsânlarına kavuştu. Pâdişâh, elmas taşlı kıymetli bir yüzüğü Mehmed Tâhir Efendi’ye hediye etti. Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından, şeyhülislâmın fetvasıyla Asakir-i Mansûre-i Muhammediyye adlı yeni bir ordu kuruldu. Kâdızâde Mehmed Tâhir Efendi bu makamda iki buçuk yıl kaldıktan, sonra, yaşı seksene ulaştığında, 1828 senesinde vazîfeden ayrıldı ve evinde istirâhate çekildi. Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul olduğu sırada vefât etti.
Kâdızâde Mehmed Tâhir Efendi, ....
Çocuk yaşında tahsile başladı ve ilk tahsilini babasından aldı. Daha sonra İstanbul’a gelip, zamanının meşhur âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri öğrendi. 1782 senesinde girdiği imtihanda üstün başarı göstererek, müderrislik rüûsunu (diplomasını) kazandı. Kâdılık mesleğini tercih ederek, Anadolu ve Rumeli’nin bir çok illerinde kâdılık yaptı. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatarak, onların din ve dünyâ saadetine vesîle oldu. 1818 senesinde İstanbul kâdılığına tâyin edildi. 1824 senesinde Anadolu kazaskeri oldu. Bu arada Rumeli payesine de nail olup, 1825 senesinde Mekkîzâde Mustafa Âsım Efendi’nin ayrılmasıyla boşalan şeyhülislâmlık makamına yükseltildi. Sultan İkinci Mahmûd Han’ın, yeniçeri ocağını kaldırıp, yerine disiplinli ve itaatkâr bir ordu kurulması fikrini samimiyetle destekledi. 1826 senesinde yeniçeri ocağının kaldırılması için fetva verdi. Bu cesur ve kararlı davranışı sebebiyle sultan İkinci Mahmûd Han’ın iltifat ve ihsânlarına kavuştu. Pâdişâh, elmas taşlı kıymetli bir yüzüğü Mehmed Tâhir Efendi’ye hediye etti. Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından, şeyhülislâmın fetvasıyla Asakir-i Mansûre-i Muhammediyye adlı yeni bir ordu kuruldu. Kâdızâde Mehmed Tâhir Efendi bu makamda iki buçuk yıl kaldıktan, sonra, yaşı seksene ulaştığında, 1828 senesinde vazîfeden ayrıldı ve evinde istirâhate çekildi. Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul olduğu sırada vefât etti.
Kâdızâde Mehmed Tâhir Efendi, ....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.