2012-01-20 23:05
Tarih Haber / Soykırım tasarısı sataşmaya dönüştü
Soykırım tasarısı sataşmaya dönüştü
Senato soykırım tasarısını ifade özgürlüğü, tarihi araştırma özgürlüğü ve Fransa’nın 1789’da devrim yaratan insan hakları bildirgesinin 11. maddesinde belirtilen ‘düşüncelerin ve fikirlerin özgürce ifade edilmesi en kıymetli haklardan biridir’ fikri adına reddetmelidir. Burada mesele Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Ermeniler’in katlinin korkunç olup olmadığı, ya da Türk veya Avrupalılar’ın belleğinde kabullenip kabullenmemesi değil. Korkunçtu ve kabullenilmeli de. Burada soru şu: bu korkunç olayların uluslararası hukukta yeri olan ‘soykırım’ ifadesiyle tanımlanmasına karşı çıkmak Fransa’da, ya da başka bir ülkede suç olmalı mı? Meşhur Osmanlı tarihi uzmanı Bernard Lewis, Ermenilerin çektiği acıları daha az göstermeye çalışmadan, tam da bu noktaya karşı çıkmıştı. Peki, Fransa Parlamentosu dünya tarihi ve diğer ülkelerin geçmişte yaptıkları üzerine kararlar veren bir mahkeme gibi davranacak donanıma ve yetkiye sahip mi? Bu iki sorunun da yanıtı hayır.
Seçimle doğrudan bağlantılı
Daha da ötesi tasarı sadece soykırımı inkar etmeyi değil, soykırımı ‘ölçüsüz minimize etmeyi’ suç sayacak. Türklerin ölen Ermeni tahmini 500 bin, Ermenilerin ise 1,5 milyonsa minimize etmek mi sayılacak? Peki Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa’ya yapacağı bir sonraki resmi ziyaretinde böyle bir minimize etme suçundan tutuklanmalı mı? Fransa’da bu tür tasarıların ortaya çıkmasıyla Ermeni kökenli yarım milyon seçmen arasında göze çarpan bir bağ var. Aralık 2001’de olanları soykırım olarak tanımlayan yasa, tam da parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce çıkmıştı. Şimdikine benzer bir tasarı da, 2006’da bir sonraki yıl yapılacak seçimlere gidilirken parlamentonun alt kanadından geçmiş, ama Senato’da reddedilmişti. Bu yıl ne olacak? Evet, seçimler.
Siyasi sataşma aracı
Vakur anma törenlerinin ve eldeki kanıtlara ters düşse de, en tutarsız teorileri bile sakince test eden özgür bir tarih tartışmasının konusu olması gereken bir trajedi, siyasi manipülasyon ve siyasetçilerin birbirine sataşma malzemesine dönüştü. Dünün cesetlerinin sayısı, yarının oy sayısı için istismar edildi. İşler, ‘Sen beni soykırımla suçlarsan, ben de seni suçlarım’, noktasına geldi.
Seçimle doğrudan bağlantılı
Daha da ötesi tasarı sadece soykırımı inkar etmeyi değil, soykırımı ‘ölçüsüz minimize etmeyi’ suç sayacak. Türklerin ölen Ermeni tahmini 500 bin, Ermenilerin ise 1,5 milyonsa minimize etmek mi sayılacak? Peki Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa’ya yapacağı bir sonraki resmi ziyaretinde böyle bir minimize etme suçundan tutuklanmalı mı? Fransa’da bu tür tasarıların ortaya çıkmasıyla Ermeni kökenli yarım milyon seçmen arasında göze çarpan bir bağ var. Aralık 2001’de olanları soykırım olarak tanımlayan yasa, tam da parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce çıkmıştı. Şimdikine benzer bir tasarı da, 2006’da bir sonraki yıl yapılacak seçimlere gidilirken parlamentonun alt kanadından geçmiş, ama Senato’da reddedilmişti. Bu yıl ne olacak? Evet, seçimler.
Siyasi sataşma aracı
Vakur anma törenlerinin ve eldeki kanıtlara ters düşse de, en tutarsız teorileri bile sakince test eden özgür bir tarih tartışmasının konusu olması gereken bir trajedi, siyasi manipülasyon ve siyasetçilerin birbirine sataşma malzemesine dönüştü. Dünün cesetlerinin sayısı, yarının oy sayısı için istismar edildi. İşler, ‘Sen beni soykırımla suçlarsan, ben de seni suçlarım’, noktasına geldi.