2013-07-15 21:38
Tarih Haber / Osmanlı Dönemindeki "Sadaka Taşı" Geleneği Yaşatılıyor
Osmanlı Dönemindeki "Sadaka Taşı" Geleneği Yaşatılıyor
Antik döneme ait bir taş Osmanlı dönemine ait bir caminin girişinde derin manalar ifade eden işlevini sürdürmeye devam ediyor" "Bazen para bırakan oluyor bazen de bırakılan paraları alan. Birisi para bırakıyor, bir başka kişi de alıyorsa sistem işliyor demektir"
Yatağan'da bulunan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia Antik Kenti'ndeki Osmanlı dönemindeki "sadaka taşı" geleneği, günümüzde de yaşatılmaya çalışılıyor.
Eskihisar köyünde bulunan antik kentte ibadete açık Şaban Ağa Camisi önünde bulunan mermer sadaka taşı, Osmanlı döneminden günümüze Türk insanının yardımseverliğini gözler önüne seriyor.
Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Stratonikeia Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk insanının günümüze kadar uzanan yardımseverliğini her dönemde görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Stratonikeia'da bulunan Şaban Ağa Camisi'nin ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiren Söğüt, Eskihisar ve Stratonikeia'yı 1670 yılında ziyaret eden Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde Şaban Ağa Camisin'den Sultan Camisi olarak bahsettiğini belirtti.
Söğüt, caminin yıkılmak üzereyken 1876 yılında yörenin toprak ağası Şaban Ağa tarafından yeniden inşa edildiğini, depremler ve doğa olaylarıyla yıpranan caminin Muğla Valiliği tarafından 2007 yılında restore ettirildiğini anlattı.
Cami önünde Roma dönemine ait mermer sütundan yapılmış ve Osmanlı döneminden günümüze kadar kullanılan bir sadaka taşı olduğuna dikkati çeken Söğüt, "Bu sütun cami önünde tamamen bir yardımlaşma sandığı olarak kullanılmış. O dönemde camiden çıkan veya önünden geçen insanlar cebindeki bozuk paralarını sadaka taşına bırakıyorlardı. Burada biriken paradan ihtiyaç sahipleri istedikleri kadar alıyordu. Bir yardımlaşma sistemi vardı. Bir yardımlaşma sistemi ancak bu kadar özel olabilirdi" dedi.
"Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi" uyg***
ıyor
Söğüt, 3 bin yıllık antik mermer sütunun Osmanlı döneminde Muğla'da bulunan tek sadaka taşı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Çünkü buraya para bırakan kişi bıraktığı paranın kim tarafından alındığını bilmiyordu. Buradaki parayı alan ve küçük ihtiyacını gören insanlar da kimin parasını aldıklarını bilmiyorlardı. Böylelikle İslam felsefesinde var olan 'sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi' olayı burada bire bir uyg***
mıştı. İnsanlar hiç kimseye vefa duymuyor ve borçluluk hissi olmuyordu. Taşın üzerindeki sandık sayesinde birçok insanın ihtiyacı görülüyordu. Bu sadaka taşı Osmanlı döneminden beri kullanılıyor."
Antik kenti ziyarete gelen insanların geleneğin devam etmesi için cebindeki bozuk paralarını sadaka taşına bıraktığını kaydeden Söğüt, şöyle konuştu:
"Bazen para bırakan oluyor bazen de bırakılan paraları alan. Birisi para bırakıyor, bir başka kişi de alıyorsa sistem işliyor demektir. Günümüzde sadaka taşları zaten sayılı yerlerde kaldı. Özellikle sadaka taşı olarak bilinen antik kentin dışında başka yaşatılan bir örnek yok. Antik döneme ait bir taş Osmanlı dönemine ait bir caminin girişinde derin manalar ifade eden işlevini sürdürmeye devam ediyor."
Yatağan'da bulunan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia Antik Kenti'ndeki Osmanlı dönemindeki "sadaka taşı" geleneği, günümüzde de yaşatılmaya çalışılıyor.
Eskihisar köyünde bulunan antik kentte ibadete açık Şaban Ağa Camisi önünde bulunan mermer sadaka taşı, Osmanlı döneminden günümüze Türk insanının yardımseverliğini gözler önüne seriyor.
Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Stratonikeia Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk insanının günümüze kadar uzanan yardımseverliğini her dönemde görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Stratonikeia'da bulunan Şaban Ağa Camisi'nin ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiren Söğüt, Eskihisar ve Stratonikeia'yı 1670 yılında ziyaret eden Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde Şaban Ağa Camisin'den Sultan Camisi olarak bahsettiğini belirtti.
Söğüt, caminin yıkılmak üzereyken 1876 yılında yörenin toprak ağası Şaban Ağa tarafından yeniden inşa edildiğini, depremler ve doğa olaylarıyla yıpranan caminin Muğla Valiliği tarafından 2007 yılında restore ettirildiğini anlattı.
Cami önünde Roma dönemine ait mermer sütundan yapılmış ve Osmanlı döneminden günümüze kadar kullanılan bir sadaka taşı olduğuna dikkati çeken Söğüt, "Bu sütun cami önünde tamamen bir yardımlaşma sandığı olarak kullanılmış. O dönemde camiden çıkan veya önünden geçen insanlar cebindeki bozuk paralarını sadaka taşına bırakıyorlardı. Burada biriken paradan ihtiyaç sahipleri istedikleri kadar alıyordu. Bir yardımlaşma sistemi vardı. Bir yardımlaşma sistemi ancak bu kadar özel olabilirdi" dedi.
"Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi" uyg***
ıyor
Söğüt, 3 bin yıllık antik mermer sütunun Osmanlı döneminde Muğla'da bulunan tek sadaka taşı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Çünkü buraya para bırakan kişi bıraktığı paranın kim tarafından alındığını bilmiyordu. Buradaki parayı alan ve küçük ihtiyacını gören insanlar da kimin parasını aldıklarını bilmiyorlardı. Böylelikle İslam felsefesinde var olan 'sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi' olayı burada bire bir uyg***
mıştı. İnsanlar hiç kimseye vefa duymuyor ve borçluluk hissi olmuyordu. Taşın üzerindeki sandık sayesinde birçok insanın ihtiyacı görülüyordu. Bu sadaka taşı Osmanlı döneminden beri kullanılıyor."
Antik kenti ziyarete gelen insanların geleneğin devam etmesi için cebindeki bozuk paralarını sadaka taşına bıraktığını kaydeden Söğüt, şöyle konuştu:
"Bazen para bırakan oluyor bazen de bırakılan paraları alan. Birisi para bırakıyor, bir başka kişi de alıyorsa sistem işliyor demektir. Günümüzde sadaka taşları zaten sayılı yerlerde kaldı. Özellikle sadaka taşı olarak bilinen antik kentin dışında başka yaşatılan bir örnek yok. Antik döneme ait bir taş Osmanlı dönemine ait bir caminin girişinde derin manalar ifade eden işlevini sürdürmeye devam ediyor."