2013-07-28 15:47
Tarih Haber / İlk Milli Bayramımız II. Meşrutiyet in İlanıydı
İlk Milli Bayramımız II. Meşrutiyet in İlanıydı
1908’de II. Abdülhamid yönetimine karşı, İttihatçılardan Kolağası Resneli Niyazi’nin Makedonya’da dağa çıkarak başlattığı isyan hareketi, düzenlenen mitinglerle bütün Rumeli’ye kısa sürede yayılmış ve Yıldız Sarayı’na Meşrutiyet’in ilan edilmesi için telgraflar yağmaya başlamıştı.
Sultan II. Abdülhamid ise Sadrazam Said Paşa başkanlığında toplanan Meclis-i Vükela ile son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya gelmiş ve sonunda “Kanunu Esasi” yani Anayasanın yürürlüğe konarak Meşrutiyet’in ilan edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın toplantıya çağrılmasına karar verilmişti. Konu ile ilgili iki ayrı irade aynı gün yani 23 Temmuz 1908’de yayınlanmış ve telgraflarla Makedonya’ya, Selanik’e ve diğer valiliklere bildirilmişti. Ertesi gün de Meşrutiyetin ilan edildiği 24 Temmuz 1908 tarihli gazetelerde yer alan resmi tebliğ ile İstanbul’a duyurulmuştu. Ancak Rumeli’de kutlamalar iradenin tebliğinden 8 saat önce başlamış ve bölgede bir bayram havası esmişti. Çünkü bu İttihatçılara göre “kansız bir darbeydi” ve padişahın “istibdad” dönemi sona ermiş artık “hürriyet, özgürlük” dönemi başlamıştı. Bu yeni dönemin başladığı günü ise İttihatçılar, Türkiye’nin ilk milli ve resmi bayramı olarak ilan ve kabul ettireceklerdi.
İlk resmi ve milli bayram günümüz: 23 Temmuz 1909 (10 Temmuz 1324) II. Meşrutiyet’in İlanı
Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Meşrutiyet’e kadar kutlanan resmi ve milli bir gün yoktu. Bu konu ilk defa II. Meşrutiyet’in ilanından sonra toplanan Meclis-i Mebusan’da İzmit Mebusu Ahmet Müfit Bey’in 23 Ocak 1909 Perşembe günü “Devlet-i Osmaniye’nin tarih-i istiklalinin eyyamı mahsusa meyanına kayıt ve ithaline dair” bir önerge vermesiyle gündeme taşındı. “Gündem: Osmanlı Devleti’nin bağımsızlık gününün özel bir gün (yevm-i mahsus) olarak kutlanması olmasına karşın, konuşma ve tartışmalarda İttihatçıların girişimiyle “II. Meşrutiyet’’in ilan edildiği Rumi 10 Temmuz, Miladi 23 Temmuz” günü öne çıkarıldı.
“Görüşmeler sırasında Sinop Mebusu Yusuf Kemal Bey (Tengirşek) millî bayram (Iyd-i milli) ile özel günün (yevm-i mahsus) arasında fark olduğunu söyleyerek, bir millî gün tarifi yapmış, böyle bir günün tayininden maksadın bütün Osmanlı fertleri arasında Osmanlılık esasını teyit etmesi olduğunu söylemişti. Yusuf Kemal Bey’e göre: “Millî bayram olarak kabul edilecek gün, bütün milletin fikrinde ve milletin fertleri arasında sonsuz bir etki meydana getirmeli ve milletin her bir ferdi diğeri ile bir bütün oluşturduğunu anlamalıydı. Bu gün ise ancak Meşrutiyet’in ilan edildiği 10 Temmuz günü olabilirdi.” Bu görüşe Menteşe Mebusu Halil Bey ve İstanbul Mebusu Kozmidi Efendi de katılmış, kürsüye gelen “İstanbul Milletvekili ve İttihatçıların yayın organı durumundaki “Tanin Gazetesi”nin başyazarı Hüseyin Cahit (Yalçın) Bey de, bir millî bayram günü kabul edilecekse, bunun II. Meşrutiyet'in ilân edildiği 10 Temmuz günü olması gerektiğini teklif ederek:
“Tarihi Osmanimizi tetkik edecek olursak, bu mefahiri milliyi pek çok buluruz. Halbuki bizim için en birinci medarı iftihar 10 Temmuz tarihidir. Binaenaleyh, bir yevmi mahsusu milli ittihaz edeceksek daha ziyade bunun Osmanlılara şamil olmak üzere 10 Temmuz tarihinin kabulünü teklif ederim ve o tarihi istiklâl, yeni teşekkül eden milletler için belki bir hatıra olabilir, fakat Osmanlılar gibi 6 asırlık bir milletin, payidar olmuş bir milletin 6 asırlık bir tarihini arayıp çıkarmaktan ise, henüz başlangıçta bulunan böyle bir günde böyle bir tarihi hürriyetin kabul olunması daha münasip olur zannederim.” Demişti. Neticede bu görüş kabul edilerek, konu Layiha Encümeni’ne havale edilmiş, encümenin hazırladığı mazbata Osmanlı Mebusan Meclisi’nde onaylandıktan sonra Bab-ı Ali’ye intikal ettirilmişti. Yasal prosedürün tamamlanmasının ardından konuyla ilgili kanun, Resmi Gazete olan Takvim-i Vekayi’nin Rumi 27 Haziran 1325, Miladi 10 Temmuz 1909 tarihli, 268 sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Mevad-ı Umumiyye
Mebda-i saadet-i Osmaniyan olan 10 Temmuz tarihinin Ayad-ı Resmiye-i Osmaniye’den adinde dair tanzim ve Meclis-i Mebusan ve Heyet-i Ayan’ca kabul ve tasdik olunan ve bi’l-istizan irade-i seniyye-i cenab-ı padişahiye iktiran eden layiha-i kanuniye ile Heyet-i Ayan kararnamesi suretleridir:
Kararname
Mebda-i saadet-i Osmaniyan olan 10 Temmuz tarihinin eyyam-ı resmiye-i Osmaniye’den addine dair hükümetçe tanzim ve irsal olunan layiha-i kanuniyenin Heyet-i Umumiyye-i Mebusan’da bi’l-ittifak kabul edilmiş olduğuna dair meclis-i mezkur riyasetinden varid olan 22 Haziran Sene 325 tarih ve elli bir numaralı tezkire melfufatıyla beraber Heyet-i Umumiyye-i Ayan’da mütalaa olunarak salifü’z-zikr layiha-i kanuniye aynen ve bi’l-ittifak kabul ve tasdik kılınmış ve bi’l-istizan tasdik-i ali-i hazret-i padişahiye iktiran ettikten sonra ceride-i resmiye ile ilanıyla mevki-i icaya vaz’ olunmak üzere ba-tezkire kuvve-i icraiyye tevdiine karar verilmiştir.
Fi 5 Cumadal-ahire Sene 327 ve Fi 23 Haziran Sene 325
Her Sene 10 Temmuz Tarihinin Ayad-ı Resmiye-i Osmaniye’den addine Dair Kanundur
Temmuz’un 10’uncu günü Ayad-ı resmiye-i Osmaniye’den olup her sene yevm-i mezkurda icray-ı şehr-i ayin edilecektir. Fi 10 Cumadal-ahire Sene 327 ve Fi 15 Haziran Sene 325
Tanin Gazetesi’nin 23 Temmuz 1909 (10 Temmuz 1325) tarihli nüshasının baş tarafı. Gazetede 10 Temmuz (23 Temmuz) Meşrutiyet’in ilanıyla ilgili haberlere yer veriliyor ve sap üst köşede okuyuculara şu uyarı yapılıyordu: “İhtar-Iyd-i Milli-yi Osmaniye hürmeten gazetemiz muharririn ve memurini bugün (10 Temmuz 1325-23 Temmuz 1909) tatil eyleyecekleri cihetle Tanin yarın (11 Temmuz 1325-24 Temmuz 1909) intişar etmeyecektir.
Bu kanunla, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir emr-i vaki ile 23 Temmuz 1908’de ilk önce Manastır’da, ardından da Selanik’te meşrutiyeti ilan ettiği gün, resmi ve milli bir bayram günü olarak 1909’dan itibaren her sene kutlanmaya başlamıştı. İzmit Mebusu Ahmet Müfit Bey’in: “Osmanlı Devleti’nin bağımsızlık gününün özel bir gün (yevm-i mahsus) olarak kayıt ve kabul edilmesine dair” önergesi ise gündemden düşmüş ve resmi olarak kabul görmemiş fakat “Osmanlı İstiklal Günü” ismiyle kutlanmıştı.
Meşrutiyet 23 Temmuz’da mı, 24 Temmuz’da mı ilan edildi?
Bu noktada ilan edildiği dönemde basılan bazı afiş, broşür ve kartpostallarda ve günümüze değin yazılan tarih kitaplarında tam bir tarih karmaşası mevcuttur. Örneğin Meşrutiyet’in ilanından sonra basılmış kartpostallarda resmi tebliğin İstanbul gazetelerinde çıktığı Miladi 24 Temmuz 1908, Rumi 11 Temmuz 1324 tarihleri göze çarparken, bazı tarih kitaplarımızda sadece 24 Temmuz, bazılarında ise her iki tarih görülebilir. Fakat çıkarılan bu kanun ile II. Meşrutiyet’in İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin “Makedonya ve Selanik’te bir “emri vaki” ile resmi iradenin yayınlanmasından evvel tek tarafı olarak ilan edildiği 23 Temmuz 1908 (10 Temmuz 1324) tarihinin resmileştiği kabul edilebilir.
Kaynaklar:
Mehmet Serhat Yılmaz, Kastamonu’da İstiklal-i Osmani Günü Kutlamaları (1913-1921), Modern Türklük araştırmaları Dergisi, Cilt 6, Sayı 3, Ankara, 2009.
Takvim-i Vekayi Gazetesi, 27 Haziran 1325.
Tanin Gazetesi, 23 Temmuz 1909.
T.Cengiz Göncü, Belgeler Ve Fotoğraflarla Meclis-i Mebusan(1877-1920), İstanbul, 2010.
Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre I, Cild I, İçtima I, 13 Kanunusani 1324.
İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. 4, İstanbul, 2011.
Cezmi Eraslan-Kenan Olgun, Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet ve Parlamento, İstanbul, 2006.
Sultan II. Abdülhamid ise Sadrazam Said Paşa başkanlığında toplanan Meclis-i Vükela ile son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya gelmiş ve sonunda “Kanunu Esasi” yani Anayasanın yürürlüğe konarak Meşrutiyet’in ilan edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın toplantıya çağrılmasına karar verilmişti. Konu ile ilgili iki ayrı irade aynı gün yani 23 Temmuz 1908’de yayınlanmış ve telgraflarla Makedonya’ya, Selanik’e ve diğer valiliklere bildirilmişti. Ertesi gün de Meşrutiyetin ilan edildiği 24 Temmuz 1908 tarihli gazetelerde yer alan resmi tebliğ ile İstanbul’a duyurulmuştu. Ancak Rumeli’de kutlamalar iradenin tebliğinden 8 saat önce başlamış ve bölgede bir bayram havası esmişti. Çünkü bu İttihatçılara göre “kansız bir darbeydi” ve padişahın “istibdad” dönemi sona ermiş artık “hürriyet, özgürlük” dönemi başlamıştı. Bu yeni dönemin başladığı günü ise İttihatçılar, Türkiye’nin ilk milli ve resmi bayramı olarak ilan ve kabul ettireceklerdi.
İlk resmi ve milli bayram günümüz: 23 Temmuz 1909 (10 Temmuz 1324) II. Meşrutiyet’in İlanı
Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Meşrutiyet’e kadar kutlanan resmi ve milli bir gün yoktu. Bu konu ilk defa II. Meşrutiyet’in ilanından sonra toplanan Meclis-i Mebusan’da İzmit Mebusu Ahmet Müfit Bey’in 23 Ocak 1909 Perşembe günü “Devlet-i Osmaniye’nin tarih-i istiklalinin eyyamı mahsusa meyanına kayıt ve ithaline dair” bir önerge vermesiyle gündeme taşındı. “Gündem: Osmanlı Devleti’nin bağımsızlık gününün özel bir gün (yevm-i mahsus) olarak kutlanması olmasına karşın, konuşma ve tartışmalarda İttihatçıların girişimiyle “II. Meşrutiyet’’in ilan edildiği Rumi 10 Temmuz, Miladi 23 Temmuz” günü öne çıkarıldı.
“Görüşmeler sırasında Sinop Mebusu Yusuf Kemal Bey (Tengirşek) millî bayram (Iyd-i milli) ile özel günün (yevm-i mahsus) arasında fark olduğunu söyleyerek, bir millî gün tarifi yapmış, böyle bir günün tayininden maksadın bütün Osmanlı fertleri arasında Osmanlılık esasını teyit etmesi olduğunu söylemişti. Yusuf Kemal Bey’e göre: “Millî bayram olarak kabul edilecek gün, bütün milletin fikrinde ve milletin fertleri arasında sonsuz bir etki meydana getirmeli ve milletin her bir ferdi diğeri ile bir bütün oluşturduğunu anlamalıydı. Bu gün ise ancak Meşrutiyet’in ilan edildiği 10 Temmuz günü olabilirdi.” Bu görüşe Menteşe Mebusu Halil Bey ve İstanbul Mebusu Kozmidi Efendi de katılmış, kürsüye gelen “İstanbul Milletvekili ve İttihatçıların yayın organı durumundaki “Tanin Gazetesi”nin başyazarı Hüseyin Cahit (Yalçın) Bey de, bir millî bayram günü kabul edilecekse, bunun II. Meşrutiyet'in ilân edildiği 10 Temmuz günü olması gerektiğini teklif ederek:
“Tarihi Osmanimizi tetkik edecek olursak, bu mefahiri milliyi pek çok buluruz. Halbuki bizim için en birinci medarı iftihar 10 Temmuz tarihidir. Binaenaleyh, bir yevmi mahsusu milli ittihaz edeceksek daha ziyade bunun Osmanlılara şamil olmak üzere 10 Temmuz tarihinin kabulünü teklif ederim ve o tarihi istiklâl, yeni teşekkül eden milletler için belki bir hatıra olabilir, fakat Osmanlılar gibi 6 asırlık bir milletin, payidar olmuş bir milletin 6 asırlık bir tarihini arayıp çıkarmaktan ise, henüz başlangıçta bulunan böyle bir günde böyle bir tarihi hürriyetin kabul olunması daha münasip olur zannederim.” Demişti. Neticede bu görüş kabul edilerek, konu Layiha Encümeni’ne havale edilmiş, encümenin hazırladığı mazbata Osmanlı Mebusan Meclisi’nde onaylandıktan sonra Bab-ı Ali’ye intikal ettirilmişti. Yasal prosedürün tamamlanmasının ardından konuyla ilgili kanun, Resmi Gazete olan Takvim-i Vekayi’nin Rumi 27 Haziran 1325, Miladi 10 Temmuz 1909 tarihli, 268 sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Mevad-ı Umumiyye
Mebda-i saadet-i Osmaniyan olan 10 Temmuz tarihinin Ayad-ı Resmiye-i Osmaniye’den adinde dair tanzim ve Meclis-i Mebusan ve Heyet-i Ayan’ca kabul ve tasdik olunan ve bi’l-istizan irade-i seniyye-i cenab-ı padişahiye iktiran eden layiha-i kanuniye ile Heyet-i Ayan kararnamesi suretleridir:
Kararname
Mebda-i saadet-i Osmaniyan olan 10 Temmuz tarihinin eyyam-ı resmiye-i Osmaniye’den addine dair hükümetçe tanzim ve irsal olunan layiha-i kanuniyenin Heyet-i Umumiyye-i Mebusan’da bi’l-ittifak kabul edilmiş olduğuna dair meclis-i mezkur riyasetinden varid olan 22 Haziran Sene 325 tarih ve elli bir numaralı tezkire melfufatıyla beraber Heyet-i Umumiyye-i Ayan’da mütalaa olunarak salifü’z-zikr layiha-i kanuniye aynen ve bi’l-ittifak kabul ve tasdik kılınmış ve bi’l-istizan tasdik-i ali-i hazret-i padişahiye iktiran ettikten sonra ceride-i resmiye ile ilanıyla mevki-i icaya vaz’ olunmak üzere ba-tezkire kuvve-i icraiyye tevdiine karar verilmiştir.
Fi 5 Cumadal-ahire Sene 327 ve Fi 23 Haziran Sene 325
Her Sene 10 Temmuz Tarihinin Ayad-ı Resmiye-i Osmaniye’den addine Dair Kanundur
Temmuz’un 10’uncu günü Ayad-ı resmiye-i Osmaniye’den olup her sene yevm-i mezkurda icray-ı şehr-i ayin edilecektir. Fi 10 Cumadal-ahire Sene 327 ve Fi 15 Haziran Sene 325
Tanin Gazetesi’nin 23 Temmuz 1909 (10 Temmuz 1325) tarihli nüshasının baş tarafı. Gazetede 10 Temmuz (23 Temmuz) Meşrutiyet’in ilanıyla ilgili haberlere yer veriliyor ve sap üst köşede okuyuculara şu uyarı yapılıyordu: “İhtar-Iyd-i Milli-yi Osmaniye hürmeten gazetemiz muharririn ve memurini bugün (10 Temmuz 1325-23 Temmuz 1909) tatil eyleyecekleri cihetle Tanin yarın (11 Temmuz 1325-24 Temmuz 1909) intişar etmeyecektir.
Bu kanunla, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir emr-i vaki ile 23 Temmuz 1908’de ilk önce Manastır’da, ardından da Selanik’te meşrutiyeti ilan ettiği gün, resmi ve milli bir bayram günü olarak 1909’dan itibaren her sene kutlanmaya başlamıştı. İzmit Mebusu Ahmet Müfit Bey’in: “Osmanlı Devleti’nin bağımsızlık gününün özel bir gün (yevm-i mahsus) olarak kayıt ve kabul edilmesine dair” önergesi ise gündemden düşmüş ve resmi olarak kabul görmemiş fakat “Osmanlı İstiklal Günü” ismiyle kutlanmıştı.
Meşrutiyet 23 Temmuz’da mı, 24 Temmuz’da mı ilan edildi?
Bu noktada ilan edildiği dönemde basılan bazı afiş, broşür ve kartpostallarda ve günümüze değin yazılan tarih kitaplarında tam bir tarih karmaşası mevcuttur. Örneğin Meşrutiyet’in ilanından sonra basılmış kartpostallarda resmi tebliğin İstanbul gazetelerinde çıktığı Miladi 24 Temmuz 1908, Rumi 11 Temmuz 1324 tarihleri göze çarparken, bazı tarih kitaplarımızda sadece 24 Temmuz, bazılarında ise her iki tarih görülebilir. Fakat çıkarılan bu kanun ile II. Meşrutiyet’in İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin “Makedonya ve Selanik’te bir “emri vaki” ile resmi iradenin yayınlanmasından evvel tek tarafı olarak ilan edildiği 23 Temmuz 1908 (10 Temmuz 1324) tarihinin resmileştiği kabul edilebilir.
Kaynaklar:
Mehmet Serhat Yılmaz, Kastamonu’da İstiklal-i Osmani Günü Kutlamaları (1913-1921), Modern Türklük araştırmaları Dergisi, Cilt 6, Sayı 3, Ankara, 2009.
Takvim-i Vekayi Gazetesi, 27 Haziran 1325.
Tanin Gazetesi, 23 Temmuz 1909.
T.Cengiz Göncü, Belgeler Ve Fotoğraflarla Meclis-i Mebusan(1877-1920), İstanbul, 2010.
Meclis-i Mebusan Zabıt Ceridesi, Devre I, Cild I, İçtima I, 13 Kanunusani 1324.
İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. 4, İstanbul, 2011.
Cezmi Eraslan-Kenan Olgun, Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet ve Parlamento, İstanbul, 2006.