osmanlı Teması
RSS
Siteye Giriş Favoriler
  • Büyük Tutkular Yeteneğinide Kendisi Yaratır.(Fatih Sultan Mehmed Han)
  • Davamız Kuru Bir Cihangirlik Davası Değildir Davamız Bilakis İslam Davasıdır(Ertuğrul Gazi)
  • Osmanlılar Kainat Tarihinin Gördüğü En Büyük İmparatorluklardan Birini Kurdular.
  • Osmanlı Başarısının İki Sebebi: Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve Askeri Teknikteki Üstünlük İdi.
  • Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi: Adalet Düzenindeki Üstünlük Ve İnsaniliktir.
  • Osmanlı Bu Gün: Dünyanın Geri Kalan Devletleri Toplam Gücü Üzerinde Bir Kudrete Sahiptir.

Çelebi Mehmed Biyografisi

Çelebi Mehmed Biyografisi
Çelebi Mehmed Biyografisi
Babası: Sultan I. Murad Han

Annesi: Gülçiçek Hatun

Doğum Tarihi: 1360

Vefat Tarihi: 1403

Saltanat Müd.: 1389-1402

Türbesi: Bursa'dadtr.



Sultan Yıldırım Bayezid Tahta Çıkışı


26 Yaşında Aksancak altında H. 791/M. 1389 senesinde babasını ve kardeşini kaybetmiş bir insanın elîm duyguları içinde tahta çıkan Yıldırım Bayezid, çok cesurdu. Cesur oi-duğu kadar da kuvvetliydi. Kuvvetli olduğu kadar ve Yıldırım lakabına hak kazanacak surette de sür'atle hareket ederdi. Elâ gözlü, Kumral sakallı, beyaz ve yuvarlak yüzlü, heybetli ve öfkeli, merhametli ve adaletli bir padişahtı.



Yakub Beyin Şehadeti


Hüdavendigâr Gazi'nin zaman-ı tasarruflarında, Yıldırım Beyazıd Bey'i tahta hazırladığı görülüyordu. Ayrıca beka ale­mine intikal eylemek üzere olduğu sıralarda, Yıldırım Beya­zıd'a verdiği nasihatler, tahta geçecek bir oğula verilecek na­sihatler cümlesinden olduğundan, tahtın sahibini kesin ola-rak belli etmiş oluyordu.

Devletin ileri gelenleri, Savcı bey vakasını da bu arada ha-tırlayıverdiler. «Bir idam, bir isyandan hayırlıdır» mealinde bir hükümle Yakub Bey'in idamına karar verdiler. Ve sabah ol­madan çadırında hükmü tebellüğ eden Yakub bey, kadere rı­za göstererek kalbi mutmain makamında Şeriat-i Ahmeddiy-ye'nin icabatını yerine getirdi. Sabah olunca Osmanlı Devle­tinin başında hükümdar olarak Sultan Yıldırım Beyazid Han vardı. Bu infazın çabukluğunu Yıldırım Bayezid Han'sn «Yıldı­rım» lakabına izafe eden yabancı tarihçiler, Yıldırım lakabının

bu olayla ilgisi olmadığını aslında gayet iyi bilirler amma, İs­lâm'a olan düşmanlıkları, onları böyle iftiraları yapmaya sevk etmiştir.



Anadolu Beyliklerinin İlhakı


Avrupa'ya koparılamaz bir kement atan Osmanlı Müca-hidleri, buralarda yerleşebilmeleri için durmadan savaşmak zorundaydılar. Burada yapılacak savaşlar, ne Anadolu Beyle-riyle yapılan savaşlara, ne de Bizans'a göz dağı vermeye benzerdi. Avrupa ile yapılacak savaşlar çok büyük olabilece­ği gibi, aynı zamanda lojistik destek bakımından da güçlük gösterir idi. Bunu temin etmek İçinse Rumeli yakasında 10 sene sürecek bir tahkimat ve hazırlık gerekirdi. Halbuki Ana­dolu'da bulunan Karamanoğlu ve İsfendiyaroğlu'nun mevcu­diyeti, Yıldırım'ın değil 10 sene Anadolu'yu gözden uzak tut­ması 1 sene bile gözden uzak tutmasına imkan vermiyordu.

Yıldırım Bayezid Han bunu gözönüne alarak, şimdilik Ru­meli'yi rahat bırakmayı, Rumeli ile yapacağı cihada mani olan engeleri ortadan kaldırmayı plânladı. Tabii ki bu engel­ler, Karamanoğlu ile İsfendiyaroğlu idiler.

Öte yandan Rumeli'yi iyice başıboş bırakmamak için ku­mandanlarından Firuz Bey'i Tuna boylarına göndererek, ora­ları didiklemesini, ayrıca Vidin Kalesini fethederek o bölge­lerdeki politikaları dikkatle takip etmesini Firuz Bey'e tenbih etmeyi unutmamıştı. *

Kendisi, askerin büyük bir bölümüyle Anadolu'ya geçmiş­ti. Anadolu'da müstakil beylikler halinde Aydın, Saruhan, Menteşe, Germiyan, Karaman ve tsfendiyar Beylikleri hüküm sürmekteydiler.

Ne var ki o sırada vefat eden Saruhan Bey'inin eyaletini, Karesi eyaletine ilhak eden Yıldırım Bayezid, Aydın Beyliğini de ortadan kaldırmıştı. Germiyan Beyliği, bu olanlardan ür­kerek, derhal Yıldırım'ın huzuruna gelerek arz-ı sadakat et­mişse de, sadakatini gösterme fırsatı olarak kendisine Ru­meli'ne geçmesi emredilmiştir. Bu durumu dikkatle takip eden Menteşe Beyi, çoluk çocuğunu taşınabilir malının bü­yük kısmını yanına alıp, beyliğini, topraklarını Yıldırım Baye-zid'e terk etmiştir. Artık sıra Karamanoğlu'na gelmişti. Belki diğer beylikleri ortadan kaldırmaya sebeb yoktu diyen tarih­ler vardır. Şunu belirtmeliyiz ki, küffara yapılacak seferde mutlak surette geri hatların emniyeti temin olunmalıdır. Müs­takil olan bu beylikler, aşiret asabiyetiyle Osmanlıyı rahat bı­rakmazlardı. Avrupa'da savaşacak mücahidler ordusunun arkasında böyle bir kambur bırakılamazdı. Nitekim bırakıl­mamıştır da... Diğer beylikler için sebeb yoktu diyen birçok tarihler, Karamanoğlu'na gelince, zaten onun hiçbir zaman rahat durmadığını, hatta Kosova Meydan savaşında kafirlerle irtibatlı olduğunu ve münasebetlerinin bulunduğunu söyler­ler. Aslında buna da fazla itibar etmemek gerekir. Çünkü ke­sindir ki, Hüdavendigâr lakabının tecelisi olarak, Anadolu •müslümanları Kosova savaşına alaka göstermişler, hiçbir ih­tilafı konu etmeden, davayı bir hilal-salip kavgası olarak ka­bul edip, Hüdavendigâr'ın daveti şerefine seve seve koşmuş­lar, bu mücahidler ordusunun dört başı mamur bir zaferle taçlanmasına bileklerinin gücü, kalplerinin zikriyle katılmış­lardır. Biz Karamanoğlu'nun küffar ile anlaştığı yolundaki söylentileri kabul etmiyoruz. Belki Karamanoğlu içinden bir­kaç siyasetçi «mağlub olursak..» korkusuyla böyle bir muha­berata ginnişlerse, bu bütün karamanoğlu askerine teşmil edilemez. Karamanoğlu ve diğer beyliklerin ortadan kaldırıl­masının lüzumu tek maddede belidir ve bizim görüşümüze daha uygun gelmektedir. Haçlı Dünyasıyla çarpışacak İslam Mücahidleri, arkalarında post kavgası, toprak kavgası çıka­rabilecek hiçbir ihtimal bırakmama tutumunu takip etmişler, elhak doğrusunu yapmışlardır. Daha sonraki tarih safahatı göstermiştir ki, batı üzerine gidilecek seferler, daima şarktan gelen belalar yüzünden aksamıştır. Timur belâsı gibi...

Karaman üzerine gidilip Konya fetholunmuş ve Çehar şen-be Nehri hudut sayılıp ikiye bölünerek bir kısmı Osmanlı Devletine ilhak olunmuştur. H. 792/M. 139O'ı gösteriyordu tarih...

Şimdi sıra Kastamonu, Sinop ve Samsun'da hükmünü sürdüren İsfendiyaroğuları Beyliğindeydi.

Fakat Yıldırım, Ulah askerinin Tuna Nehrini geçerek Rumeli'nin bazı yerlerini tazyik ve tahrib etmeye başladığını ha­ber alınca, derhal Rumeli'ye geçti. Bu geçiş, İsfendiyaroğ-lu'nun ve Kostantiniyye üzerine yapılacak seferleri şimdilik iptal demekti.

Vİdin'i....
Devamını görmek için lütfen giriş yapınız veya Üye Olunuz.

Geri
Yazar: Posted by Mete Han |   2013-09-27 17:32    

Gereği düzenlemeler yapılmaktadır sayfayı takip ediniz...

Yazar: Posted by cemilozgun |   2013-09-26 09:05    

PADİŞAHLARIMIZIN BİYOGRAFİLERİNİ BAŞTAN SONA OKUYORUM BURDA ÇELEBİ MEHMET HAN'IN DEĞİL YILDIRIM BEYAZIT HAN'IN OTOBİYOGRAFİSİ BULUNMAKTA. EMEĞİ GEÇEN HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN


Oylar:
Average members rating (out of 10) : Henüz Oylanmamış   
Votes: 0